Sinan Vardar'ın Sivas İzlenimleri

Jolly Onursal Başkanı ve Yönetim Kurulu üyesi Sinan Vardar, Türkiye’nin tarihi kentlerinden Sivas’ı ziyaret etti. Kültürel rotaları, lezzetleri yemekleri ile görülmesi gereken yerlerden biri olan Sivas’a dair Sinan Vardar’ın izlenimlerini bu yazımızda okuyabilirsiniz.

Sivas’ın Yollarına Düştük

Sivas, köklü bir tarihe sahip, eşsiz eserlere ev sahipliği yapan tam bir Anadolu Selçuklu şehri. Ülkemizde iç turizmin canlanması için şehirlerimizin tanıtımı çok önemli. Ben de bu fikirden hareket edip hem Sivasspor’un başkanı, sevgili kardeşim Mecnun Otyakmaz’ın yeni yapılan bir caddeye adının verilmesini hem de Sivasspor- Fenerbahçe maçını fırsat bilerek Sivas’a doğru yola koyuldum. Yüz ölçümü bakımından Türkiye’nin ikinci büyük şehrinin nüfusu yaklaşık 650 bin. Kentin adı kimi kaynaklara göre Roma döneminde Sibe olarak adlandırılmış. Bazı kaynaklara göre de doğruluk ve dürüstlük anlamına gelen Arapça s ve as kelimelerinden türetilmiş. 7 bin yıllık bir tarihe sahip olsa da Sivas tam bir Anadolu Selçuklu şehri. Şehirde Hititlere ait iki önemli antik şehir var. Kentin önemli yapıları arasında Osmanlı döneminde yapılan hükümet binası, jandarma binası, sanat mektepleri dikkat çekiyor. Güdük Minare de görülmesi gereken yerler arasında. Kent kültürel açıdan da önemli zenginliğe sahip. Sivas’ta zamanında Ermeniler de yaşıyormuş. O dönemde yapılan Taşhan, şehrin önemli yapılarından. Kentin merkezinde Ermeni Kilisesi de var. Ancak askeri alanda olduğu için ziyaret edilemiyor. Özellikle Zara ilçesi Ermeniler için büyük önem taşıyor.

1985’TEN BERİ UNESCO LİSTESİNDE

Sivas’ın en ünlü yerlerinden biri Divriği ilçesi. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 1985’ten bu yana kültürel varlık olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. 13. yüzyılda Mengücekli Beyliği’nden Ahmet Şah ve karısı Melike Turan tarafından yaptırılan iki kubbeli cami, darüşşifa ve türbeden oluşan bu başyapıt mimari özelliklerinin yanı sıra Anadolu geleneksel taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasında sayılıyor. Mimarı Ahlatlı Hürremşah’ın elinde 1228 yılında şekil alan Divriği Ulu Camii, plan tipi ve süsleme özellikleri bakımından benzeri olmayan bir eser. Camiye bitişik olarak inşa edilen darüşşifa da hastaların su sesi ile sağlıklarına kavuştuğu bir hastane olarak benzersiz özelliklere sahip.

JAPONLARIN İLGİSİ BÜYÜK

Ulu Cami ve Darüşşifa, dıştan yalın bir mimari görünüme sahip. Ancak Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı’nın her biri birbirinden farklı eşsiz bezemeleri ile göz kamaştıran birer mimarlık ve mühendislik harikası niteliğinde. Taşın adeta bir dantel gibi işlendiği Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’ndaki Barok mimari üslubun Türk ve İslam Sanatı’nda bir benzeri bulunmuyor. Özellikle Japonlar bu yapılara büyük ilgi gösteriyorlar. Çünkü Japon kitaplarında bu iki eserin mutlaka görülmesi şiddetle tavsiye ediliyor. Sivas, Cumhuriyet şehri olarak da bilinmekte. Bunun nedeni Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresi’nin 4-11 Eylül 1919 arasında burada yapılması. Mustafa Kemal Atatürk bu dönemde Milli Mücadele’nin ateşini burada yakmış. Sivas Kongresi’nin tarihi binası da şu an müze konumunda. Müzeyi dolaşırken ve önünde fotoğraf çektirirken çok duygulandım. Yarın da Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağız.

ŞEHİRDE HOBBIT KÖYÜ DE VAR

Sivas gün geçtikçe gelişiyor. Koşu ve bisiklet yollarına, parklara, sosyal yaşam alanlarına, 35 bin kişilik bir üniversiteye ve stada sahip. Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın’ın bu şirin kentin gelişiminde büyük payı var. Ankara- Sivas hızlı tren yolu bitmek üzere. Arkasından da Kayseri-Sivas hızlı tren yolu faaliyete geçecek. Bu da turizme ivme kazandıracak. Sivas Belediye Başkanı ve ekibi vizyonuyla da dikkat çekiyor. Sivas’a çok büyük bir park kazandırmış ve Hobbit filminden esinlenerek bir de Hobbit Köyü kurmuşlar. Park hayvanat bahçeleri, çocuk oyun ve piknik alanları ile insanların güzel zaman geçirebilecekleri yemyeşil bir alan. Meşhur Cümbüş Kıraathanesi’nde de halk ozanı Aşık Veysel’in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsünü defalarca dinlemekten büyük bir keyif aldık.

DÜNYACA ÜNLÜ KANGAL

Sivas’ın Kangal ilçesi köpekleriyle meşhur. Kangal Sivas’a has bir cins köpek ve sadece burada yetişiyor. Diğer çoban köpeklerinden farkı sürüyü koruması ve sürünün yolculuğunda onlara eşlik etmesi. Kangal koyunu da meşhur. Bu koyunların diğer koyunlara göre bir kaburgası fazla. Sivas, kaplıca turizminin önemli noktalarından biri. Kangal Balıklı Kaplıcası da çok meşhur. Suyu özellikle sedef hastalarına çok iyi geliyor.

KÖFTEYİ SİVAS’TA YİYİN

Sadece et ve tuzla yapılan köftesi, kuzu eti, patlıcan, domates ve biberden oluşan ve kendi yağıyla pişen özel kebabı, Madımak çorbası kentin öne çıkan tatları. Ağzınıza layık kebap için Çamlık’taki Lezzetçi’yi tavsiye ederim. Köfteci Ahmet ve Nuri Ustalar da çok başarılı. Sivas’ın dönerini de unutmayalım. Döner için en iyi adreslerden biri As Döner. Taş Ev’de de harika bir kahvaltı yaptık. Sivas’ta alışveriş yapmak da keyifli. Zara balı, Sivas bıçağı, kemik tarak alın. Hayvanlar doğal ortamda otlandığı için pastırma ve sucuğu da çok ama çok lezzetli. Kili de saça iyi geliyor.

Kaynak: Sabah Gazetesi

Sinan Vardar’ın Sivas İzlenimleri