Selçuk Balcı ile Söyleşi

Selçuk Balcı: “Düttürü Dünya filmine müzik yapmak isterdim”

Karadeniz müziğine yeni bir tat getiren, sıcaklığı ve esprileriyle geniş bir dinleyici kitlesine ulaşan Selçuk Balcı ile buluştuk. “Duyguların ve müziğin haritası olmaz, sınırları olmaz” diyen Balcı ile müzikal serüvenini, son dönem projelerini, kendisini en çok etkileyen yerleri ve görmek istediği coğrafyaları konuştuk.

Karadeniz etnik müziğinin özgün ve kendisine has sanatçısı Selçuk Balcı bize kendini nasıl anlatır? Hayallerinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahsedebilir misiniz?

Müzikle beraber büyüdüm denilebilir. Ailemde profesyonel anlamda müzisyen yoktu ama müzikle tanışıklığım yıllar öncesine dayanır. Babam türkü aşığıydı. Türkü kasetleri bizim evde hep başköşedeydi. Önce babamın türkü kasetlerini dinledim. Dokuz yaşında da bağlama çalmaya merak sardım. Dayım biraz bağlama çalmayı biliyordu, bana da bir kaç türkü çalmasını öğretti. Müzik yolculuğum böyle başlamış oldu.

Selçuk Balcı 1

Hayatınıza iki enstrüman dokunmuş. Bunlardan birisi bağlama diğeri ise lise yıllarında başladığın kemençe. Bu iki enstrüman arasındaki bağı nasıl kurdunuz?

Ben 10 yaşındayken, yani bağlama çalmaya başladıktan yaklaşık bir yıl sonra köyden göçerek Ankara’ya yerleştik. İçimde hep bir memleket özlemi vardı. Bir kaç yıl bağlamamı elimden yine düşürmedim ancak memleket özlemi ilgimi Karadeniz türkülerine ve doğal olarak da Karadeniz yöresi enstrümanlara yöneltti. Zaten herhangi bir enstrümanı çalabiliyorsanız diğerlerine de yatkın oluyorsunuz. Bu yüzden kemençeyi zorluk çekmeden kendi kendime öğrendim.

Popüler kültürün dışında müzik yaparak adınızdan söz ettirdiniz. Bu başarıyı neye borçlusunuz? Popüler kültürün dışında olmanın ne gibi avantajları ve dezavantajları var?

Bu topraklar yaşanmışlıklarla ve yaşanmışlıklara yakılan ağıtlarla, türkülerle dolu. Halk yaşamadığı bir şeyi türküleştirmemiş. Popüler kültür bugün için daha fazla ilgi görebilir ama yüzlerce yıllık türküler bugün bile hala herkesin dilinde. Önemli olan klasik olabilmek, kalıcı olabilmektir. Tabii geleneksel motifler kullanmamıza rağmen bunun yanında müzikteki yeniliklere de açığız. Daha geniş kitlelere ulaşabilmek için bu gerekli.

Selçuk Balcı 2

Karadeniz müziği denilince akla büyük üstat Kazım Koyuncu geliyor. Ancak son dönemlerde Karadeniz etnik müziğinin geliştiğini görüyoruz. Bu durum ile ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?

Kazım Koyuncu Karadeniz müziğinde bir milattır. Yöresel müziğe getirdiği yeniliklerle yöresellik sınırlarını aşarak, geleneksellikten de ödün vermeden Karadeniz yöresel müziğine evrensel bir boyut kazandırdı. Karadeniz müziğini geniş kitlelere sevdirdi. Karadeniz etnik müziğinin gelişimi bu açıdan iyi yönde ancak son dönemde Karadeniz müziğinin popülaritesinin artması nedeniyle bilinçsiz üretimden kaynaklı kirliliğin getirdiği dezavantajlar yok değil. Ancak zaman içerisinde elene elene yine kaliteli eserler geleceğe kalacaktır.  

Yeşilçam döneminde yaşasaydınız ve o dönem filmlerinden birine müzik yapmak isteseydiniz bu hangi film olurdu?

Yeşilçam dönemini çok seviyorum. Her fırsatta da filmleri seyrederim. O dönemin kadrosu gibi bir oyuncu kadrosu bir daha zor bulunur. Birçok sevdiğim film var ama aklımda kalan en sevdiklerim Hasip ile Nasip, Düttürü Dünya, Mavi Boncuk, Davacı gibi filmler. Mesela Kemal Sunal’ın geçim sıkıntısı çeken bir müzisyeni canlandırdığı Düttürü Dünya filmine müzik yapmak isterdim.

Selçuk Balcı 3

Sizi 2001 yılında Patika albümü ile tanıdık. Ardından 2013 yılında Mila albümünü piyasaya çıkardınız. Bu albümler içerisinde sizin için en özel şarkınız hangisi?

Benim için en önemli eser Patika albümünün çıkış parçası Deniz Üstünde Fener’dir. Sözü ve müziği bana ait olan bu eser benim tarzımı insanlara ilk tanıştıran eserdir. Beste olmasına rağmen anonim türkü tadı var bu eserde.

Son dönemlerde hangi projeler üzerine yoğunlaşıyorsunuz?

Konserlerden vakit bulursak bir kaç projeyi müzikseverler buluşturacağız. 2019 gibi kendi albümümü yayınlamayı düşünüyorum. Bunun yanı sıra birkaç tane karışık albüm projesinde yer alıyorum. Bir yandan da konserler devam ediyor.

Selçuk Balcı 4

Bazı televizyon dizilerine şarkılarınız eşlik ediyor. Dizi sektörünün bu hamleleri müziğinize ve size ne gibi katkılar sağlıyor?

Televizyon dizilerinin icra ettiğimiz eserin daha geniş kitlelere ulaşması noktasında bir katkısı oluyor ancak bu katkı kısa süreli oluyor. İnsanlar popüler kültürün yönlendirmesiyle o eseri bir anda baş tacı ediyor ama çabuk tüketiyor. Ama mesela Deniz Üstünde Fener adlı eserimin hiç bir dizide yayınlanmamasına rağmen bugün beğenisinden bir şey kaybetmediğini, Karadeniz müziği klasikleri arasında yer aldığını görüyoruz.

Oldukça yoğun bir konser programınız var. Bunun tatlı yorgunluğunu yaşıyorsunuz. Türkiye’nin her köşesinde konserler yapmaya çalışıyorsunuz. Yeni coğrafyalar görmek, yeni insanlara ve duygulara dokunmak size ve müziğinize neler kazandırdı?

Ben her zaman söylerim, çaldığınız enstrümanın hangi yöreye ait olduğu değil hangi yüreklere hitap ettiği önemlidir. Duyguların ve müziğin haritası olmaz, sınırları olmaz. Hangi yöreye, hangi ülkeye ait olursa olsun güzel müzik her yerde güzel müziktir ve her renkten insanın yüreğine hitap eder. Mesela Türkiye’de yaşayan İrlandalı müzisyenler Endipo’’ün albümünü dinleyip gaydayı çok sevmiştim ve ilk albümümdeki bir eserde İskoç gaydası kullanmıştım. Karadeniz müziğinde bu bir ilkti. Yeniliklere, güzelliklere her zaman açığım. Klasik söylemle müzik evrenseldir diyorum.

Selçuk Balcı 5

Bugüne kadar gördüğünüz coğrafyalar içerisinde sizi en çok etkileyen yerler neresiydi?

Bugüne kadar gittiğim ülkeler içerisinde en çok İsviçre’nin doğasını, karlı Alp Dağlarını beğendim.

Pek çok yer gördünüz, doğasıyla ve insanıyla tanıştınız. Henüz görmediğiniz hangi coğrafyaya seyahat etmek ya da konser vermek istersiniz?

Bugüne kadar gittiğim yerler Kıbrıs ve Avrupa ülkeleriyle sınırlı. Görmediğim yerlere tabii ki seyahat etmek, yeni yerler, yeni kültürler, yeni insanlar görmek isterim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir