Kültür Turlarında Farklı Bir Keşif Rotası: Kemaliye Divriği Turu

Kültür turları yönünü şimdi de yeni bir keşif rotasına çeviriyor. Kemaliye Divriği turu ile Türkiye’nin yakın zamanına yolculuk etmeye hazır mısınız? Eğer cevabınız evetse, Kemaliye ve Divriği turunda Selçuklu döneminin miraslarını, cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi’ni, tarihi Madımak’ı, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen Divriği Ulu Camii’yi, Taş Yol’u, Harput Kalesi’ni ve daha birçok tarihi yeri keşfetmek için yola çıkıyoruz.

Kemaliye Divriği Turu

Türkiye’de gezilecek yerler listesi yaptıysanız o listeye mutlaka Kemaliye ve Divriği’ni de eklemelisiniz. Her bölgesi farklı kültürleri barındıran ülkemizde keşfedilecek güzelliklerin sayısı o kadar çok ki… Ve bizce Kemaliye Divriği rotası da o güzelliklerin ilk sırasında yerini almalı.

Sivas

Sivas gezisine yeniden hayata döndürülmeye çalışılan Gök Medrese ile başlıyoruz. Anadolu Selçuklu Devleti’nin önemli eserlerinden biri olan Gök Medrese’nin ardından zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlenen Ulu Camii’yi görüyoruz. Sivas gezisine Bürüciye Medresesi, Çifte Minare ve Şifaiye Medresesi, Madımak Oteli ve cumhuriyetin temellerinin atıldığı Kongre Binası ile devam ediyoruz. Sivas merkezde yer alan görülecek tarihi noktaları ziyaret ettikten sonra sırada çobanların vahşi hayvanlara karşı en büyük yardımcısı olan Kangal köpeklerinin yetiştirildiği Kangal ilçesi var.

Sivas Kangal’da şifalı kaplıcaları ve alternatif tıbbın önemli merkezlerinden birisi olan doktor balıklar olarak da bilinen ve cilt hastalıklarına karşı balıklarla tedavi yöntemlerinin uygulandığı Kangal Balıklı Kaplıcası’na da uğramayı ihmal etmiyoruz elbette.

Divriği

Kangal Balıklı Kaplıcası’na gittikten hatta kaplıcaya girdikten sonra keşfimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kemaliye Divriği turunda göreceğimiz en muhteşem yerlerden biri de Selçuklu mimarisinin dış cephe ve sembolizasyon konusunda ulaştığı en üst nokta olan Divriği Ulu Camii olacak. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası 1228-29 yıllarında Mengücekli beyi Ahmed Şah tarafından yaptırılmış ve 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış özel bir mimari.

Divriği Ulu Camii’nin sizi çok şaşırtacak bir başka özelliğe de sahip. Caminin giriş kapısına ikindi güneşi düştüğü zaman gölgelerden oluşmuş, ayakta duran, yandan bir erkek silueti beliriyor. Bu siluetin önünde dikdörtgene benzer bir gölge daha görülüyor. Bu gölgelerin Kur’an okuyan ve namaz kılan bir adam olduğuna inanılıyor.

Kemaliye

Divriği gezisinin ardından keşfe Kemaliye ilçesi ile devam ediyoruz. Kemaliye’de görülecek yerler arasında devlet-millet işbirliği ile yapılan ilk proje olan Recep Yazıcıoğlu Köprüsü ilk sırada yer alıyor. Kemaliye Recep Yazıcıoğlu Köprüsü’nün ardından Amerika’da bulunan Grand kanyondan sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak bilinen Karanlık Kanyon ve Fırat Nehri’nin dağları delerek oluşturduğu, 800 metrenin üzerine çıkan, sarp ve dik yamaçların kıyısı boyunca uzanan Taş Yol’a varıyoruz. Bu yol bizi her defasında hayrete düşürüyor çünkü tamamen el ile oyularak açılan Taş Yol, insan emeği ve kararlılığının günümüzde yaşayan en büyük sembolü adeta.

Kemaliye Taş Yol ziyaretinin ardından sırada TÜBİTAK tarafından bölgede düzenlenen doğa gezileri sırasında toplanmış canlı, bitki ve maden türlerinin sergilendiği ve ülkemizin en büyük Doğa Tarih Müzesi var. Müze ziyaretinin ardından Kemaliye’nin geleneksel el sanatları ile tanışma vakti geliyor. Belki duymuşsunuzdur ama biz yine de söyleyelim; Kemaliye kapı tokmağı zanaati oldukça popüler. Burada ustalarla tanışabilir ve kapı tokmağı yapım atölyelerine katılabilirsiniz.

Kemaliye gezisinin en orijinal keşiflerinden biri de ‘gurbet’ kelimesini yazıya dökmüş, kadınların gurbette çalışmaya giden sevdikleri için yazdıkları manilerin sergilendiği Mani Yolu. Mani Yolu ziyaretinin ardından ise Taş Dibi mahallesinde yer alan Lökhane’ye mutlaka uğruyoruz. Salim Usta tarafından lök yapımı hakkında bilgi alıp rotayı Ahmet Kutsi Tecer’in ‘’orada bir köy var uzakta’’ dizelerine konu olan Apçağa Köyü’ne çeviriyoruz. Hep bildiğimiz ama hiç görmediğimiz o köyü nihayet görüyor ve şahane fotoğraflar için kartal yuvasını andıran Kayabaşı Kır Kahvesi’ne çıkıyoruz. Buradan Fırat Nehri’ni panoramik olarak fotoğraflamak mümkün.

Harput

4000 yıllık tarihi geçmişiyle bizleri selamlayan Harput Kalesi’ne gitmek için Elazığ’a doğru yola çıkıyoruz. Harput Kalesi’nin diğer bir adı da Süt Kalesi. Yolculuk sırasında neden Harput Kalesi’ne Süt Kalesi dendiğini keşfedeceğiz. Ve rotamızı Anadolu’nun Pisa Kulesi olarak da adlandırılan yatık minaresi ile ünlü Harput Ulu Camii’ye çevireceğiz. Ardından tarihi Harput evlerini fotoğraflayıp Arap Baba türbesine gideceğiz. Arap Baba’nın hikayesi de Kemaliye Divriği turunda keşfedeceklerimiz arasında yer alıyor.

Malatya

Kemaliye Divriği turunun son durağı ise Malatya. Fırat Nehri üzerine kurulmuş ve türkülere konu olan Kömürhan Köprüsü, Malatya’da gezilecek yerler listesinin ilk sırasında yer alıyor. Malatya’da görülecek yerler arasında ayrıca eski Malatya olarak bilinen Battalgazi de yer alıyor. İsmini Seyit Battal Gazi’den alan yerleşkede Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’nı ve Ulu Camii’yi görmek mümkün. Battalgazi gezisi sonrası Malatya merkeze devam ediyoruz. Şire pazarında Malatya’nın meşhur kayısılarının tadına bakıyor ve Türkiye’yi keşfetmek için yeni rotalara doğru yelken açıyoruz.

Jolly Kültür Turları’yla Keşfetmek İçin Tıkla