Girne’de denizimize girdik, kumlarda yürüdük, güneşlendik, duşumuzu aldık, sıra geldi çevreyi gezmeye ve karnımızı doyurmaya. Önce otelimize (Girne) 20 dakika uzaklıkta Beşparmak Dağı’nın eteklerine kurulu Karmi Köyü‘ne gittik (yalnız oraya giden yol köy girişinden itibaren daraldığından gidiş dönüş biraz sıkıntılı ama olsun kesinlikle değiyor).
Arabamızı Karmi Köyü’nün merkezi olan Bakire Meryem Kilisesi’nin oraya bırakıyoruz ve dar sokaklarda yürümeye başlıyoruz. Etraf incir, nar, badem, zeytin ve çam ağaçlarıyla süslenmiş. Begonviller her yerden fışkırıyor – tam bir görsel şölen. Birkaç lokanta ve kafenin önünden geçiyoruz ama her yer pek bir tenha. Sıcak havadan dolayı köy ahalisi etraftaki sevimli villalarına çekilmiş diye düşünüyoruz. Beşparmak Dağları’nın eteklerinde olduğumuzdan dağın bir sürü fotoğrafını çekiyoruz, arkasından da bu dar sokaklarda biraz daha dolanıp Karmi Köyü’nün az ilerisindeki Zeytinlik Köyü‘ndeki Archway Restaurant’a doğru yola çıkıyoruz.
On beş dakika sonra Archway’e varıyoruz. Buranın terası çok güzel. Bir tarafı denize, bir tarafı dağa bakıyor. Ben dağ tarafına bakan masalardan birini tercih ediyorum. Masamıza oturduktan sonra yöresel kıyafetler içerisinde olan garsonlar etrafımızda dolanmaya başlıyor. Fiks menü alacağımızı duyunca da bu gitmelerin gelmelerin arkası kesilmiyor. Ben size gelenleri yazayım da bu kadar çeşit karşısında dudaklarınız uçuklasın. Sırasıyla masamıza şu soğuk mezeler geldi:
- Taze ıslak badem (lezzetli)
- Sarımsaklı tereyağ ve zeytin ezmesi, kızarmış köy ekmeğiyle (sarımsaklı tereyağını kaşık kaşık yedik)
- Beyaz peynir (ne tuzlu ne tuzsuz ve çok lezzetli)
- Çakızdes (Kıbrıs’a özgü yeşil zeytin)
- Humus (tabağı sıyırdım, taptaze)
- Cacık (burda cacığı su koymadan yapıyorlar)
- Tahin (güzeldi)
- Pancar (küp küp kesilmiş taptaze)
- Enginar (pek sevmediğimden yemedim)
- Havuçlu-turp salatası (kütür kütürdü)
- Salamura et (sevmediğimden yemedim)
- Yoğurtlu kabak-patlıcan kızartma
- Süzme yoğurt (inanılmaz lezzetli)
- Kereviz saplı karışık salata (kereviz saplarına bayıldım)
- Bıldırcın yumurtası
- Gabbar (kapari) turşusu
Allah’ım bu kaç çeşit nasıl bitecek bunlar derken, bu lezzet bombardımanı karşısında meze tabaklarını bir bir sıyırmaya başladık. Arkasından sıcak mezeler başladı. Sıkı durun onları da saymaya başlıyorum:
- Sigara böreği (çıtır çıtır)
- Huni şeklinde kıymalı yufka (tadı süper)
- Ciğer tava (yala yut kıvamında)
- Döner (tam sevdiğim gibi hafif yanık, az yağlı ama lezzzetli)
- Mumbar dolması (buradakilerin deyişiyle bumbar)
- Izgara mantar (o kadar güzeldi ki hakkım olan bir tane yerine iki tane yedim)
- Izgara siyah zeytin (bundan sonra göz yumurta, sucuk, kaşar üçlüsüne dahil edilecek)
- Yöresel bir peynir: hellim kızartma (ağızda dağılıp gidiyor)
- Sucuklu pide (yummy)
Bu arada güneş hafiften batmaya başladığından ben kalkıp kızıllaşan Beşparmak Dağları‘nın ve St. Hilarion Kalesi’nin resimlerini çekmeye başlıyorum. Aslında yerimden kalkmak için biraz da mazeret yaratıyorum, çünkü daha ana yemek – yani kebaplar var – ve ben tamamen şişmiş durumdayım. Neyse biraz oyalandıktan sonra kebap geçidi başlıyor onları da sırasıyla yazıyorum:
- Yöresel şeftali kebabı (kıymayı hayvanın mide zarının yağına sarıp yapıyorlar -enfes bir lezzet – mutlaka tadın)
- Kuzu şiş (biraz sert)
- Pirzola ( çok leziz iki tane yedim)
- Tavuk şiş (güzel)
- Köfte (yerim kalmadı)
Bu enfes yemek fırtınasını atlattıktan sonra garsona tatlı ve kahve için biraz aralamasını söylüyoruz ve kendi aramızda gülüp eğleniyoruz. Bu arada etrafın bayağı kalabalıklaştığını fark ediyoruz. Size tavsiyem buraya gelmeye niyetlenirseniz mutlaka rezervasyon yaptırın. Neyse garson yavaş yavaş bizim karışık meyve tabağını ve yöresel macunlardan oluşan tatlı tabağını getirip ortaya koyuyor. Karpuzdu, üzümdü, şeftaliydi diyerek mevsim meyvelerini yiyoruz sıra macunu tatmaya geliyor. Tadını size şöyle tarif edeyim, böyle meyve reçelinden bozma ama daha az tatlısı güzel bir şey. Bize ceviz, turunç ve kırmızı bir macun geliyor. Ben en çok kırmızı renkli macunu beğeniyorum. Arkasından da orta türk kahvelerimi içip tamamen şiş bir karınla ama mutlu bir şekilde otelimize dönüyoruz.
Size bu meze ve et fırtınasını mutlaka tavsiye ederim ;)
Mekan Adı: Archway Restaurant
Adres: Dereboyu Cad. N.5 Zeytinlik Girne Tel: 0392 816 03 53
Mekan: 4.5
Lezzet: 4.5
Hizmet: 4
Sağlıcakla,