Kapadokya gezisi için yola çıkma vakti. Dünyanın en kadim yerlerinden birinde mağaralar içine saklanmış kiliseler ve yeraltı şehirlerine giden yollar, etrafa cömertçe yayılmış Peri Bacaları… Sıra dışı konaklama deneyimleri ve farklı keşifler sunan benzersiz bir deneyim. Kapadokya’yı, gören herkes doğa ve tarihin el ele verdiği bu şaşırtıcı coğrafyada, kendi harikasını buluyor.
Vadiler, mağaralar, saklı kiliseler, kuytuya kazılmış kentler ve peri bacaları… Kapadokya bölgesi, adeta toprağın tüm tonlarını barındırıyor. Yıllardır gitmek için ertelediğim periler diyarı hayalimi gerçekleştirmek için Jolly ile düştüm Nevşehir yollarına. Amacım perilerin diyarı, Pers dilindeki adıyla ”Güzel atlar ülkesi” Kapadokya’ya yani bir peri masalına düşmekti. Düştüm mü dersiniz evet hem de tahmin edemeyeceğim bir diyara düştüm. Beni bekleyen doğanın insanoğluna adeta hediye ettiği olağanüstü güzellikteki vadileri, peri bacaları, yeraltı şehirleri, kiliseleri ve mağaralarıyla sizi sanki dünyanın başka bir yerine götürüyor. Nasıl tarif edersin derseniz, tek kelimeyle anlatmak gerekirse; fantastik, uzay benzeri bir coğrafya ile Ortaçağ’ın kesiştiği milyon yaşında mağaraların bulunduğu bir yer olarak açıklayabilirim.
Kapadokya Nerede?
Kapadokya nerede tam olarak bilmeyenler için kısaca bahsedelim. Kapadokya, Nevşehir ili merkezde olmak üzere Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri illerinin bazı bölümlerini de içine alan bölgede yer alıyor.
Kapadokya Tarihi
Kapadokya tarihi ile merak edilen dünyanın en cazip destinasyonlarından biri. Kapadokya tarihi boyunca çeşitli devlet, toplum ve önemli kişilerin adlarıyla anılmış ve farklı kültürlerin dönemlerine şahit olmuştur. Kapadokya’nın tarihi M.Ö. 3000‘lerde yaşamış Asur ticaret kolonileri ve Hititlere kadar gitmektedir.
Kapadokya Gezilecek Yerler
Bundan 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin aşınmasından oluşan özel bir coğrafya Kapadokya. Göğü üzerinde zarifçe süzülen balonlardan, bölgenin farklılığını daha net bir şekilde görmek mümkün. Paleolitik dönemden beri yerleşim yeri olan Kapadokya’da mimari ile coğrafya binlerce yıldır el ele vermiş durumda. Pers dilinde “güzel atlar ülkesi” anlamına gelen bölge, İpek Yolu’nun da önemli kavşaklarından biri olmuş. Masalsı görünümlerinin etkisiyle “peri bacaları” da bazalt kayaların arasında bereketli vadiler yer alıyor. Kapadokya’da gökyüzünden bakarsanız yeryüzü hakkındaki fikirlerinizi gözden geçirmek zorunda kalabilirsiniz. Gizemli kayalarla bahar kıyafetlerine bürünmüş ağaç arasındaki tezat ilham verici.
İlk durağımız meşhur Ihlara Vadisi oluyor. Burası Hıristiyanlığın ilk yıllarında önemli din merkezlerinden biriymiş. Vadi, Hasandağı volkanından püskürtülen lavların akarsu sürecinin sonunda, 14 kilometre uzunluğunda ve 110 metreye ulaşan kanyon görünümlü bir vadi meydana getirmiş. Rüzgarın esip de arada dinlendiği, Melendiz suyunun ise derin ve sessiz dik yamaçlı bir vadinin ortasından akarak “Dönerek Akan Suyun Halkı”na “Peristrama” adını verdiği Ihlara Vadisi, ilk Hıristiyanların vadi yamaçlarında oluşan tüfleri oyarak, kilise ve manastır yaptıkları mekanlar, Melendiz Nehrinin sularıyla bütünleşerek doğa harikası bir yer oluşturmuş.
Vadiye inmek ve çıkmak hiç kolay değil. İniş ve çıkışları sağlayan toplam 382 basamak bulunuyor. Ben inerken zorlanmadım, fakat çıkışta keşke yarıya kadar inip oradan baksaydım dediğimi hatırlıyorum. Aşağıda bir çok mağaranın içinde gizli kiliseler bulunuyor. 4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde yapıldığı döneminin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise var. Ve etkilenmemek mümkün değil. Vadide yer alan freskli kiliselerde (Sümbüllü, Yılanlı, Kokar, Ağaçaltı, Pürenliseki, Eğritaş, Kırkdamaltı, Bahattin Samanlığı gibi) İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği gibi sahnelerini dikkat çekiyor.
Kapadokya’da Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Avanos en ilgi gören yerlerinden. Heyecanlı Uçhisar’ın yolunu tuttum ve doğanın mucizesi Erciyes’in lavları yağmurla rüzgarın işbirliği, kumdan kayalar beni çoktan büyülemişti. Peri bacaları ise Uçhisar’ın doğu batı ve kuzeyinde oldukça yoğun bir şekilde görülüyor. Kapadokya bölgesinin her tarafında var, ama bazı noktalar farklı seyirler vadediyor. Bunlardan ilki “pembe vadi” de denilen Derbent Vadisi. Zelve Açık Hava Müzesi ise sadece kaya oluşumlarıyla ünlü değil. Burası tüm bölgenin en eski ve kompleks manastır merkezlerinden. Yine yakınlardaki Paşabağ Vadisi, Peri Bacaları oluşumlarının anlaşılabilmesi açısından okul niteliğinde olurken en güzel örnekler de burada gözlemleniyor. UNESCO Dünya Mirası bölgesi olan Göreme de kayalar içine oyulmuş kiliseleri, mağara manastırları ve tepelere oyulmuş evleriyle göz alıcı. Adını kayalara oyulmuş güvercin yuvalarından alan Güvercinlik Vadisi trekking ve doğa fotoğrafı meraklılarının gezi listesinde başı çeken yerlerden.
Yeraltındaki Gizli Yaşam
MS II. yüzyılın başlarında doğudan Perslerin, güneyden Arapların baskıları sonucu Hıristiyanlar için doğal bir sığınak halini almış Kapadokya bölgesi. Burada bu dini baskıdan kaçmak için bir yol da yeraltı şehirlerinde yaşam inşa etmek olmuş. UNESCO Dünya Mirası listesine giren yeraltı şehri Derinkuyu, 40 metre derine indiği 18-20 katlık yapısıyla gerçek bir yaşam kompleksi. Sadece 8 katı ziyaretçilere açık olan şehir mutfakları, ahırları, şarap üretim ve saklama merkezleri, depoları, kiliseleri, yaşam alanlarını birbirine bağlayan tünelleri ve tabii ki havalandırma sistemiyle hayran bırakan bir keşif noktası.
Kapadokya’nın en etkileyici yerlerinden Uçhisar Kalesi’ndeyim. Buranın zirvesi ve en güzel manzaraya sahip noktalarından birisi. Aynı zamanda bölgenin e nyüksek yerlerinden birisi. Yıllara meydan okuyan bir kale adeta. Hıristiyanlar uzun yıllar burada yaşamışlar ve kale içinde bilinmeyen gizli yollarla saklanma amaçlı kullanıldığı söyleniyormuş. Etrafında Erciyes Dağları’nın heybetli manzarasının olması sebebiyle, gün batımını sırasında bir doğa harikası olduğunu görmüş oldum. Kalenin bulunduğu Uçhisar kasabası da Uçhisar Kalesinin eteklerinden itibaren kalenin etrafında kurulmuş.
Kapadokya’nın en önemli yerlerinden birisi Göreme Açık Hava Müzesi. Göreme Açıkhava Müzesi, M.S. IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeri. Bir vadi oluşturan alanda, kaya blokların içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları oyulmuş. Kiliselerde Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kullanılan geometrik süslemeler ortaya çıkarılan ilk boya katmanlarında görülebilirken, daha sonraki tarihlerde yapılan freskler İncil ve Hz. İsa’nın hayatından sahneleri betimliyor. Müzede bir çok kilise gördüm ve aklımda kalanlar Tokalı Kilise, Rahibeler ve Rahipler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilisesi.
Benim için en ilginç Peri Bacalarının bulunduğu yer Devrent Vadisi yani diğer adıyla hayaller vadisiydi. Ürgüp ilçesi ile Avanos ilçesi arasında bulunan Devrent Vadisindeki ilginç şekilli peribacaları, görenleri hayrete düşürdüğü gibi ben de hayrete düştüm. Buradaki peri bacaları sanki bir heykeltıraşın elinden çıkmışcasına yırtıcı bir kuş başı, kaplumbağa, deve ve at; bazıları ise dinozor, fok balığı, yılan başı figürlerini andırıyordu. Sanki bir film stüdyosundaymış hissi yaratıyor.
Dünyanın en fantastik yeryüzü şekillerini kapsayan bu bölgedeki en popüler aktivitelerden biri de balon turları… Sabahın erken saatinde gökyüzüne salınan sıcak hava balonları, bir anda her yanı renkli koca cüsseleriyle kaplıyor. Yaz ve bahar aylarında balon turu yapanlar taş ve kayaların kırmızı, turuncu, yeşil ve siyah renklerine aşık oluyor. Biz her ne kadar büyük bir hevesle binmek istesekte maalesef üç gündür balonlar hava şartlarından dolayı çalışmadığı için hayalimizi gerçekleştiremedik. Fakat bize Kapadokya’ya gelmek için tekrar fırsat doğdu. Zaten burada balona binmek dışında da birçok aktivite varmış.
Kapadokya Otelleri
Kapadokya konaklama açısından birçok farklı alternatife ev sahipliği yapıyor. Kapadokya turu planlıyorsanız, Kapadokya otelleri ya da Kapadokya pansiyonları içerisinden bütçenize ve zevkinize göre birçok farklı otel seçeneğine göz atabilirsiniz.
Yapmadan Dönmeyin
- Balon ile Kapadokya’ya yukarıdan bakmadan
- Kızıl Vadi’ye karşı yerel şaraplar eşliğinde günü batırmadan
- Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni ve Göreme Açıkhava Müzesi’ni işini iyi bilen bir rehberle gezmeden
- Ortahisar Cemal Ranch At Çiftliği’nde kahvaltı ya da akşam yemeği için piknik yapmadan
- Büyük ayı ile küçük ayının nerede olduğunu bulmadan
Alışveriş
Gallery Anatolia
Göreme’de kilim ve halı doluma eski bir gelenek. Kuruluşu 1960’lara dayanan Gallery Anatolia, doğal besilerle beslenen hayvanların yününden dokunan ürünleriyle ünlü, enstitü halini almış bir adres.
Chez Galip
Avanos’un ismini duymamızla Chez Galip adını duymamız yakın zamanlara denk gelmiş olabilir; Keza Galip Körükçü’nün bu çanak çömlek satış yeri ve atölyesi Kapadokya’nın turistik patlamasıyla neredeyse yaşıt.
Tribal Rugs&Textiles, Göreme
Yeni Zelanda’dan neredeyse 30 yıl önce bu topraklara göçmüş olan Ruth Lockwood’in, özellikle yakın çevreden geleneksel dokuma yöntemleri ve motifleriyle bezeli halı ve kilim cenneti.