Roma döneminden kalma hamamları ve mimarisiyle ünlü İngiltere’nin Bath şehrini henüz gezmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Hadi acele edin ve hemen kendinize bir Bath bileti alın.
Mistik Şehir Bath…
Adı günümüzde de kullanılan banyo kelimesinden gelen İngiltere’nin köklü şehri Bath, yeni bir kaçamak noktası arayanlara adeta ilaç gibi gelecek yeni bir rota. Romalılar tarafından MÖ 60’lı yıllarda kaplıca olarak kurulmuş bu şehirde hala onlardan yansımalar görmek mümkün.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Bath’ta The Royal Crescent, Pulteney Bridge ve Jane Austen Centre, Bath Abbey (Manastır), Bath Kraliyet Tiyatrosu gibi önemli yapıları mutlaka ziyaret etmelisiniz ve tabii ki Roma Baths’ı (Roma hamamları) gezilecek ve yorgunluk atılacak yerler listesinizin başına eklemelisiniz.
Şehrin Huzuru
Şehri gezmeye başladığınızda ilk dikkat çeken şehirdeki huzur olacaktır. Kentin ortasından geçen nehir, tarihi binaları, yeşil doğası, sokak müzisyenleriyle kuşkusuz dünyanın en huzurlu şehirlerinden biri. Ayrıca minik butik kahve dükkanları, tatlı fırınları, öğleden sonraları ve akşamları güzelce vakit geçirebileceğiniz publar, patikamsı yollardan yürüyerek nehir kıyısında bir şeyler içmek, parklarda vakit geçirmek bu şehri vazgeçilmez kılanlardan. Kitap okumak, kahve içmek bile bu şehirde size bambaşka gelecek. Zaten sokaklarda yürüyen yüzlerce insanın huzur dolu yüz ifadelerinden bunu anlamak da mümkün.
Zaten şehre adımınızı atar atmaz romantizm kokan, mistik ve butik bir dünyaya geldiğinizi hissediyorsunuz. Bath’ta gezerken adeta yeniden aşık olmak ve bu romantizmi siz de paylaşmak istiyorsunuz. Sanırım bunda taş yapıların vermiş olduğu o büyülü havanın ve masal tadındaki butik dükkanların etkisi büyük. Böyle hissedenlerden biri de Jane Austen’ın Aşk ve Gurur kitabı karakterlerinden Emma’dır.
Ünlü İngiliz romancı Jane Austen tüm romanlarında bu şehirden bahsederek hayatında nasıl önemli bir yeri olduğunu bizlere de hissettirmiştir. Jane Austen’in Bath’ta vakit geçirmeyi en çok sevdiği yer olarak yaşadığı evin tam karşısında bulunan Sydney Bahçeleri’nin gizli geçitlerini ziyaret etmeyi unutmamak gerek. Ayrıca şehirde bu yazara adanmış bir müze bile bulunuyor.
Restoranlarında yemeklerinin güzelliği ve lezzeti ile de ziyaretçilerin gönlünü fetheden şehir günün her saati dolu taşıyor. Kafelerde oturup bir şeyler atıştırırken sokaktaki güzel gösterileri izleyebilirsiniz. Kısacası Bath seyahat planı için kesinlikle pişmanlık yaşatmayacak bir adres. Burada geçirdiğimiz günler boyunca kesinlikle hava kirliliği, korna sesi gibi huzur bozan şeylerle karşılaşmıyoruz.
İngiltere’ye seyahat planı yapan herkesin mutlaka bu şehre de uğramasını şiddetle tavsiye ediyorum. Jolly Tur’un düzenlediği İngiltere gezi fırsatlarını incelemeyi unutmayın!