Sabah yedi civarı bir anda kendini gösterir; sanki az önce nefes nefese peşinizden koşturmuş da tam karşınıza geçip kurulmuş gibidir; oysaki o’na doğru giden sizsinizdir, o hep oradadır ve orada olmaya da devam edecektir. Sabırla yaklaşmanızı bekler çünkü merakınızı bilir, tadını çıkaracaktır; yakın mı uzak mı kararsızlığınızın! Geçen her dakika sizi o’na yaklaştırırken o’nun mahcubiyetini arttırır gibidir; az sonra göreceklerinizden, duyacaklarınızdan o sorumludur, daha doğrusu sorumlularından biridir, ama sorumlu olmaktan mahcup değildir; zariftir, hatları yumuşaktır, nazlıdır, gizlenmeyi çok iyi bilir; gizlense de kendini hissettirir, arda kalan parfüm kokusu gibidir, esriklik verir; güzeldir ama güzelliğini bağırmaz, bu yüzden mahçuptur!
Uykunun sersem ettiği başınız bir süre gözlerinize inanmaz, hayal değildir, gerinizde kalan yüzlerce kilometrenin mükafatı gibidir. Kim midir? Size adeta reverans yapan bu zarif, güzel hanımefendi Hasan Dağı‘dır. İlk tanışmanın heyecanı, merakı, büyülenmişliği, soruları dilinize yığar; kulağınız dikkat kesilmiş, gözünüz ise hala biraz uykudadır fakat kırpmak bile istemezsiniz! İki başlıdır yani iki kraterli…
Melendiz ve Göllü Dağları nedimeleri gibidir. Nedimesi Melendiz ile arasında Keçibuyduran Dağı vardır; öylesine soğukmuş ki oralar, keçilere bile aman vermezmiş soğuktan dondurur öldürürmüş! İki zirvelidir Hasan Dağı birisi “Büyük” birisi “Küçük” olarak adlandırılır. Başucunda Nemrut’unki kadar görkemli olmasa da bir krater gölü vardır, adettendir, çünkü bir yanardağdır kendisi! Milyonlarca yıl ateşiyle etrafını kavurmuştur, yaklaşık iki bin yıldır dili lâldir, susmuştur; yapıp ettiklerini düşünüyor gibidir. Bir gözü az ötedeki antik Tatta Gölü‘ne bakar, “Tuz” olmadan önceki halini hatırlar, şüphesiz gördüğü en güzel manzaradır!
Daha dün gibi, yirmi beş milyon yıl önce sert kabuktan dışarı çıkışı! Coğrafyacıların Neojen dedikleri zamanlar o’nun doğum günüdür. Aksaray Ovası ayaklarının dibindedir, sağında Niğde Bor Ovası, sol tarafında Derinkuyu Ovası vardır. Üç ovanın halkı da bağrına basmıştır onu. Fakat öyle bir halk var ki bağrına basmakla kalmamış o’nu resmetmiştir; Çatalhöyüklüler. Hem de öyle bir resim ki muhtemelen dünyadaki en eski görünü (manzara) resmi bile olabilir! Alevli olduğu zamanların resmidir, Anadolu’nun uygarlık tarihini aydınlattığı, insanların toplu yaşama geçtiği, küçük kentçikleri ilk defa kurduğu çağların resmidir. Şüphesiz gürlemesiyle Çatalhöyüklülere korku salmıştır, belki de korkunun tasviridir, ama oradadır bir duvarın üzerinde!
Birazdan Ihlara- Güzelyurt kavşağından döndüğünüzde sağ tarafınızdan, 3268 metrelik yüksekliğiyle sizi izleyecektir. Anadolu’nun ortasının, büyük ağabeyi Erciyes’ten sonraki, en boylu poslu olanıdır. İsminin Torasan’dan devşirildiği söylenmektedir; Sultan Torasan Danişmentlilerin yiğit komutanıdır, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Aslanla beraber Haçlılara karşı savaşmış, vasiyeti üzerine de Hasan Dağı’na gömülmek istemiş, sonradan dağ onun adıyla Torasan olarak anılmış, dil bu ya kelime bozula bozula önce Hasan’a dönüşmüş sonra evliyalaşıp Hasan Dede olmuş öylece de kalmıştır. Bugün Sultan Torasan pek bilinmez ama Dağın zirvesinde yaşadığına inanılan Hasan Dede’nin kerametleri iyi bilinir hatta Aksaray’dan ona rakip derviş Ali Baba çıkarılır, keramet göstermede birbirleriyle yarıştırılır.
Zirvesinde Sultan Torasan’ın mı, Hasan Dede’nin mi yoksa başka birilerinin mi mezarı var bilmek zor ama dağcılık sporu yapanların kolaylıkla zirve çıkışı gerçekleştirebildiği, adeta zorlu tırmanışlar öncesi pratik yaptıkları bir eğitim parkurudur Hasan Dağı. Dağcıları zirveye taşıyan parkurlardan biri olan Helvadere bir zamanların Nora Antik Kentidir, Viranşehir olarakta anılır; ne çok viranşehir vardır Anadolu da, onlardan birtanesi’dir, bir Roma- Bizans viranesidir. Selime Kasabasına geldiğinizde Hasan Dağı’nın yapıp ettiklerinden bir kuple görürsünüz Selime Katedral bölgesinde; gördükleriniz bugüne kadar gördüğünüz hiçbir şeye benzemez kendisinden başka, sabırlı olun! Selime’den yukarı antik Ziga kaplıcaları rampasını çıktıktan sonra Dağ solunuzda yüzünü size dönecek ve az sonra ilk hediyesi güzeller güzeli Ihlara Vadisi’ni gururla sunacaktır; artık Kapadokya ile tanışma vaktidir!
Jolly Tur ile Kapadokya Turları için tıklayınız.