Gökhan Erdoğan’ın “Türklüğün Kalbine Yolculuk” Turu 24 Mayıs’ta Başlıyor
Yaklaşık 100 yıldır herkesin zihninde yer eden destansı bir yolculuk Trans Sibirya… Ural Dağları’ndan Sibirya’nın geniş düzlüklerine, uçsuz bucaksız Orta Asya step ve bozkırlarından doğa harikası Baykal gölüne tam 10 bin 650 km’lik eşsiz bir seyahat rotası ya da şöyle diyeyim seyahatlerime başladığım ilk günden beridir tek amacım.
Yolculuk boyunca geçmişte bir dönem yaşamış ya da halen Türklerin yaşamakta olduğu birçok şehri ziyaret edeceğim, ama en çok görmek istediğim yer Türklüğün doğduğuna inanılan Turka Köyü. Eh madem Baykal Gölü‘ne kadar gittim, dönüş rotası için de planlama yapayım dedim. Ulan Batur, Altay ve Tuva Cumhuriyetleri derken tur bir anda Bişkek’e kadar uzadı.
Yolculuk Boyunca En Çok Görmek İstediğim Şehirler
Kazan, Rusya
Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan zarif camileriyle, kendine özgü mimarisiyle, olağanüstü güzellikteki parkları ve gölleriyle sanırım turumun kare ası olacak.
Ulan Batur, Moğolistan
Ghandan Manastırı’nı, Sukhabaatar Medanı’nı, eskiden kışları bazen de yazları hanların sarayı olan ve şehrin yüksek noktalarından birinde bulunan Zaisan Anıtı’nı ziyaret etmek, muhteşem kültürel dans şovlarını izlemek ve leziz Moğol etlerini tatmak için sanırım bu şehirde birkaç gün kalacağım.
Biysk, Rusya
Yemyeşil bir doğa, tayga ormanları, irili ufaklı şelaleler, dereler, dağlar, muhteşem göller ve tepeleri hâlâ buzlu dağlar; yaşarken cenneti göreceğim yer olan Altay Dağları‘nın arasında kalan küçücük ama bir o kadar da güzel şehir, Biysk.
Balykchy, Kırgızistan
Issyk Kul ya da Issık Göl; gümüş gibi ışıldayan sularında 40 m’de yüzen balıkları bile görebileceğim yer, turumun son durağı ve Kırgızistan’ın turizm merkezi. Sanırım burada birkaç gün kalıp tatil yapacağım.