Ev Yapımı Makarna ve Pizzanın Adresi: Eataly

Zorlu Center ilk açıldığında gitmiş, açıkçası pek de bayılmamıştım. Sonrasında konseriydi, sinemasıydı, arkadaşlarla buluşmasıydı derken bayağı bayağı ısındım. Hatta “Eataly” diye bir market ve lokanta zincirleri var ki oraya bayılıyorum fırsat buldukça da gidiyorum. Size biraz oradan bahsedeyim.

İki katlı, ferah, marketi ve bir sürü lokantayı içinde barındıran bir konseptleri var. Aşağı kattaki girişten giriyorum ve manav, baharatçı, pastane, dondurmacı gibi bölümlerinin yanından geçiyorum. Benim favorim üst kat olduğundan doğru oraya yöneliyorum.

Eataly (3)Eataly (4)

Eataly (8)Eataly

Üst katta çeşit çeşit ev yapımı makarnalar mı istersiniz, o makarnalara lezzet katan çeşit çeşit soslar mı istersiniz, her seferinde zeytinli ekmek almadan geçemediğim ekmek reyonu mu istersiniz, yeme de yanında yat peynir çeşitlerinin olduğu şarküteriyi mi istersiniz (gravyer peyniri almadan buradan ayrılmıyorum) şaraplar, etler, zeytinyağları, balıklar mı istersiniz, yani ne isterseniz burada var. Say say bitiremiyorum valla. Size şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, yemeğe gidene kadar elim, kolum alışverişle doluyor.

Eataly (2)Eataly (6)

Eataly (5)Eataly (7)

Eataly (9)Eataly (10)

Sonra hangi bölümde yemek yiyeceğimiz sorunsalı başlıyor; balığı var, eti var, peynir ve salam lokantası var, geleneksel İtalyan lokantası var. Var oğlu var… Biz genelde pizza ve pasta lokantasını tercih ettiğimizden size burayı anlatacağım.

Eataly - 0 (4)Eataly - 0 (2)

Buranın hem içerde, hem dışarda terasta kocaman bir yeri var. Garsonlar çok ilgili ve sempatik. Masaya oturur oturmaz rustik ekmek ve zeytinyağı getiriyorlar. Zeytinyağı konusunda çok hassasımdır, her yerin yağını beğenmem ama buradaki çok lezzetli…

Eataly - 0Eataly - 0 (3)

İlk gidişimizde başlangıç olarak “Bruschetta’” alıyoruz. Sizin anlayacağınız rustik ekmek üzerine organik domates, zeytin, kapari, sarımsak koydukları dilim. Ama o domatesler nasıl güzel anlatamam. Eee girdi iyi olunca, çıktı da iyi oluyor anlayacağınız.

Eataly - 1

Ana yemek olarak ‘’Linguine Al Pesto’’ (ev yapımı fesleğenli, pesto soslu linguine, yeşil fasulye ve patatesli) ve ‘Porcini Pizza’’ (ev yapımı mozzerella, porcini mantarı, kestane mantarı, karamelize soğan, fesleğen) alıyoruz.

Eataly - 7Eataly - 6

Linguine ince uzun makarna, gayet güzel diri pişirmişler. Pesto sosları taptaze (yemekten sonra marketten gidip onu da almak gerekiyor). Fasulye ve patates jülyen doğranmış, makarnanın tadı olağanüstü. Pizzanın hamuru incecik ve bir mantar canavarı olan bana, bu kadar çeşit mantar koyarsanız, mutluluktan uçarım o kadar. Hele karamelize soğan nasıl tam kıvamında anlatamam.

İkinci gidişimizde “Fettucine Al Frutti Di Mare” yani deniz ürünlü makarna ve “Fume Pizza” (taze füme et, mozzerella, domates sos, roka, taze fesleğen) alıyoruz. Deniz ürünlü makarnanın diriliği iyiydi ama sosu falan yoktu biraz vasat buldum, zaten sonraki sefer gidişimizde de menüden kaldırdıklarını gördüm. Çok da iyi etmişler. Pizzanın hamurunun inceliği ve domates sosu nefisti. Malzemeler de çok taze ve lezzetliydi.

Eataly - 3Eataly - 4

Üçünci gidişimizde ‘’Tagliatelle Integrali” (tam buğday unu ile yapılmış ev yapımı tagliatelle, pesto sos ve ızgara sebzeleri) ve “Pizza Diavola” (acılı dana salam, domates sos, mozerella, fesleğen ve acı zeytinyağı) aldık. Sebzelerin de makarnanın da diriliği iyiydi. Pizza ise benim için çok acılıydı o yüzden sadece bir dilim yiyebildim ama acı severler için lezzetli olduğunu söyleyebilirim.

Eataly - 5Eataly - 2

Bu üç gelişimizin hangisini en çok beğendik derseniz ilk gelişimizde hem pizza hem makarna için çok başarılıydı diyebilirim. Öncelikle size onları tavsiye ederim. Burası tam bir lezzet şöleni, mutlaka ama mutlaka gelmenizi öneririm.

Ayrıca buraya her gelişimizde “Lasagne” yiyeceğim diyorum ama makarna ve pizza çeşitlerini denemekten fırsat kalmıyor. Belki bir dahaki sefere olur, ne dersiniz?

Mekan: Eataly (Zorlu Center)

Mekan: 4.5

Servis: 4.5

Lezzet: 4.5

Sağlıcakla,

Anette’in rengarenk blog’una bayıldık. İnsana bir yandan yaşama sevinci aşılarken bir yandanda kültürel birikimini arttırıyor. Ayrıca blog’un sahibesi Anette içindeki yaşama sevinci, doğa ve hayvan tutkusu sayesinde takipçilerini eğlendirerek bilgilendirmeyi başarıyor. Anette’in ‘Zamazingo’sunu takip etmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Anette’i tanıdığınıza pişman olmayacaksınız. madamemag.com/tr benim için bunu demiş... Anette Inselberg: Doktorayı bitirdim, dokuz-altı ofislerde çalışmaktan daraldım, kendi içimde bir arayışa yönelmeye karar verdim ve '' ben en iyisi gezeyim'' dedim. Böylece gezginliğim başladı. Plansız, programsız ve tecrübesiz. Önce Karadeniz’e, arkasından Ege’ye gittim. Datça’da bir çiftlikte uzun süre vakit geçirdim. Ektim, biçtim doğayı dinledim. Bir süre Akdeniz’de dolandım. At çiftliklerinde kaldım, tarihi kentleri dolaştım… Sonra ruhumun daha da içine girmeye karar verdim ve yurtdışı gezilerine de başladım. Küba’ya gittim önce. Arkası geldi kendiliğinden. Çok insan tanıdım, çok hikaye dinledim. Kendimi gördüm onlarda ve hikayelerinde. Herkesten bir parça aldım. Herkese kendimden bir parça bıraktım… Sonra bir gün baktım içimden yazmak geliyor ''ne duruyorum ''dedim. Bloğum “Zamazingo’yu” (http://anetteinselberg.com) açtım. Çocukken arayıp da bulamadığım şeyleri hep öyle arardı. Şu zamazingo nerede diye. Eee dedim bloğumun adı “Zamazingo” olsun. Böylece çocukluğumun da elinden tutmuş gibi hissetim. Önce sadece gezi bloğu olsun dedim. Yetmedi. İnsanlara umut vermek, insanları mutlu etmek, bana dokunan sözleri herkesle paylaşmak istiyorum dedim. Karikatürden geziye, özlü sözlerden müziğe uzanan bir içerik yelpazesine sahip oldum… Güldürürken düşündüren blog “Zamazingo” büyük bir adım oldu benim için. Bu vesileyle birçok insanla tanıştım. Birçok değerli dostluk kurma fırsatına eriştim. Fakat baktım yine duramıyorum. Kısa yazılar yazmaya başladım. Onları da önce bloğumda arkasından gezi dergisi Olympos’ta (www.olympos.com.tr) ve Sırtçamtam’da (www.sirtcantam.com) , arkasından Foto Gezginde (fotogezgin.com) sonrasın da Haberdesin internet gazetesinde (haberdesin.com), gezmelerde sitesinde (www.gezmelerde.com) ve son olarak ta Jolly Tur Blogger Kulübünde (blog.jollytur.com) adresinde paylaşmaya başladım… Yoluma çıkan herkesle bir sevdayı büyütmeye başladım. Bu öyle bir sevda oldu ki giderek büyüdü. Umarım büyümeye de devam eder… Bundan sonra ne mi var? Kim bilebilir ki… Niyetimde hikaye kitabı yazmak var. Damla damla oluşuyor hikaye kitabı içimde. Beraber nefes alıyoruz onunla ve sizlerle. Hep beraber yazıyoruz bu kitabı… Umarım gelecek hepimize güzellikler getirir. Sevgiyle kalın… Anette İnselberg

1 Yorum

  1. Eataly yi daha önce duymuştum bu blogda yeniden karşılaşmak çok güzel oldu.Bende buraya çok gitmek istiyorum eşimi ikna edebilirsem önümüzdeki yıl bu makarna cennetine bende gideceğim :)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir