Avrupa Birliği denilince akla gelen ülkelerden biri oluyor Belçika. Her ne kadar çikolatasıyla ünlü olsa da aslında Belçika turu ile görülecek şahane rotalar var. Ve elbette bu rotaların başında güzeller güzeli Brüksel yer alıyor. Ben de bu yazımda Belçika turu yaptığım rotanın en etkilendiğim şehri Brüksel gezisi ile ilgili notları paylaşacağım.
Belçika Hakkında
Belçika’nın para birimi Euro. Belçika ile Türkiye arasında 1 saat gibi zaman farkı var. İstanbul Belçika arası uçuş süresi ise 3.25 saat.
Tarihinde Romalılar, Franklar tarafından yönetilen ve Seksen Yıl Savaşı sonunda Alçak Ülkeler, Birleşik İller ve Güney Hollanda olarak ayrılan Belçika, 1830’daki Belçika Devrimi ile bağımsızlığını ilan etti. 1914’te Belçika, Almanya’nın işgaline uğradı. Bu dönemde yapılan Batı Savaşları, ülkenin batısında gerçekleşti ve büyük bir Alman vahşeti yaşandı. Belçika savaş sırasında Almanya kolonisi olan Ruanda ve Burundi bölgelerinin bölgelerini hâkimiyetine geçirdi. Bu bölgeler 1924’te Milletler Cemiyetinin de onayıyla resmen Belçika topraklarına dâhil edildi.
Brüksel
Bildiğiniz gibi Belçika denilince akla ilk çikolata ve bilimum resmi kurum gelir. Hani hep denir ya Ankara başkent olmasaydı köy olurdu diye, Brüksel için de aynı şeyi söyleyebiliriz aslında. Brüksel küçük, tarihi ve keyifli bir şehir izlenimi yarattı bende. Bir Avrupa gezisi esnasında yolunuzun üzerine denk getirebileceğiniz merkezilikte, geçerken uğradım iyiki uğramışım diyebileceğiniz güzellikte bir şehir. Benim Brüksel ziyaretinizle ilgili önereceğim şey; 1 haftalık bir gezi planı ile Brüksel, Brugge, Amsterdam, Lüxemburg’u rahatça gezebilirsiniz. Bu yazdığım şehirlerin hepsi tren ile Brüksele 1 saat, araba ile 2 saat mesafede. Yani bu anlamda Brüksel konum itibariyle gezginlere çok yarayan bir şehir.
Brüksel Şehir İçi Ulaşım
Brüksel’de birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi tren ve metro ulaşımı gayet rahat. İstediğiniz yerlere bu şekilde ulaşabilirsiniz. Özellikle hava limanı ulaşımınız için muhakkak treni tavsiye ediyorum. 12 dk. da merkeze gelebiliyorsunuz. Aynı yolu taksiyle 40 dk kadar sürede alabilirsiniz.
Brüksel Gezi Rehberi
Şehre indiğimde ilk tespitim, bu şehirde kimse kimseye benzemiyor. Brüksel dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri. Neredeyse tüm milletlerden insanlar bu şehirde yerleşik bir biçimde yaşıyor ve bu da şehrin insan karakteristiğini çok etkiliyor. Hani iddia ediyorum, gözünüz kapalı bu şehre sizi bıraksalar, nerede olduğunuzu asla tahmin edemezsiniz :)
Grand Palace
Bu meydan için, gördüğüm en iyi meydanlardan diyebilirim. 4 tarafı harika mimarisi olan binalarla çevrili ve gerçekten muhakkak görülmesi gereken bir meydan. Meydanda yer alan kafelerde oturup içeceğinizi yudumlayıp anın keyfini çıkarmak için ideal. Benim gittiğim haftasonu meydanda bira festivali vardı ve aşırı kalabalıktan ve görüntü kirliliğinden mustarip olsak ta yine de harikaydı.
Royal Palace
Grand Palace’a 5 dk yürüme mesafesinde Bruksel Parkı’nın (Parc de Bruxelles) hemen karşısındaki kraliyet sarayı. Aslında turist için bir numarası yok :) ama zaten sınırlı olan turistik yerlerden biri ve bu görkemli sarayı görmeden dönmeyin diyelim. Karşısındaki parkta da güzel bir yürüyüş ve çimlere uzanıp kısa bir mola verip yeşilin keyfini çıkarabilirsiniz.
Manneken Pis
Brüksel’in simgesi nedir diye soranlara verilen ilk cevap belki de bu meşhur heykel. Heykelin hikayesi ile ilgili epey rivayet duydum. Google’dan siz de bakabilirsiniz. ama gördüğümde biraz hayal kırıklığına uğramadım değil açıkçası. Beklediğimden çok daha gösterişsiz, köşebaşında çok küçük bir heykelle karşılaştım. Brüksel’e gelip bu heykelin fotoğrafını çekmeyeni dövüyorlarmış deyip birkaç fotoğraf paylaşayım sizinle..
Zaman sınırım ve işlerim nedeniyle Atomium, Mini Europe ve Chocolate Museum‘a gidemedim. Chocolate Museum hemen Grand Palace’ın yan sokağında bulunuyor. Atomium ise merkeze çok uzak sayılmayacak bir mesafede. Siz görmeden dönmeyin. Bu yazdığım yerlerden sadece Atomium ve Mini Europe merkeze biraz uzak durumda. Geri kalan tüm noktalar maksimum 5dk yürüyüş mesafesinde olduğu için rahatlıkla ve kısa sürede hepsini ziyaret edebilirsiniz.
Bunların yanında parlamento bölgesi denen Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kurumların bulunduğu bölgeyi de görmenizi tavsiye ediyorum. Turistler için bu bölge de ilgi çekici olabilir.
Sokaklar
Aslında şehrin benim en çok beğendiğim yanı sokakları oldu. Özellikle Grand Palace bölgesindeki ara sokaklarda ilginç manzaralara rastlayabiliyorsunuz. Tarih, sanat, etnik her yönüyle dopdolu bir şehir Brüksel. Sokaklardaki dükkanların birçoğu çizgi roman gibi süslenmiş çikolata dükkanları ile bezenmiş. Her yerden bir çikolata, waffle ve kahve kokusu alıyorsunuz. Bu da insanı yürürken bile mutlu etmeye yetiyor.
Belçika Yeme İçme
Şehirde size tavsiye edeceğim bir yer de Balıkçılar sokağı. Grand Palace yakınında yer alan bu sokak aynı Taksim Nevizade gibi sağlı sollu balıkçıların yer aldığı bir sokak. Kendinizi yabancı hissetmeyeceksiniz yani :)
Midye ve Deniz Ürünleri
Burada Brüksel denince akla gelen bir diğer şey olan meşhur midyelerden yiyebilirsiniz. Midyeler resimdeki gibi yaklaşık 40 adette döküm bir tencerede geliyor. İçindeki sosu siz seçiyorsunuz ve yanında gelen patates kızartmasıyla afiyetle yiyorsunuz. Biz Brüksel’in dünyaca ünlü mekanı olan Leon’a gittik. Bu tabağın maliyeti 25 EUR.
Size küçük bir ipucu olsun. Pazar günleri akşam 18:00 den sonra midyeyi sınırsız yiyebiliyorsunuz. Ama yiyebilene tabii ki… :)
Waffle
Belçika waffle’ını bilmeyenimiz yoktur. Waffle’ın ana vatanı olan Belçika’da ne yenir sorusunun da cevabı waffle oluyor haliyle. Dikdörtgen şekli olan Belçika waffle’ı hafif çıtır olur, üstüne krema, çilek, taze meyveler ve çikolata konularak hazırlanır. İsteğe göre karamel, tarçın ya da vanilya da konulabilir.
Çikolata
Sanıyorum ki hepimiz bu anı bekliyorduk. Evet, Brüksel’da yeme içme konusunda tek geçilen bir şey varsa o da çikolatadır. Belçika çikolatası tüm dünyada rüştünü ispatlamış bir lezzet. İsviçre gibi Belçika da çikolataları ile tüm dünyaya parmak ısırtıyor. Birbirinden lezzetli ve farklı çikolatalar, Brüksel’de mutlaka yemeniz gereken lezzetler arasında yer alıyor. Benim favorimi söyleyecek olursam truffe tarzı yoğun kakao içeren çikolatalar.
Bira
Belçika dendiğinde nasıl çikolata aklımızda beliriveriyorsa aynı şekilde bira da öyle beliriyor işte. Ünlü Belçika biralarını buraya kadar gelmişken tadabilir, birbirinden farklı cafe ve publarda ilk defa içeceğiniz değişik biraları adeta bir gurme edasıyla yorumlayabilirsiniz.
Patates
Ne var canım işte patates kızartması demeyin. Buralarda patates kızartmasının ünü ülke sınırlarını çoktan aşmış. Nedir Belçika patates kızartmasının ayrıcalığı diye soruyorsanız öğrendiğim kadarı ile açıklamaya çalışayım. Bu patatesler ilk kızartma işlemi sonrasında fazla yağdan kurtulsun diye 15 dakika dinlenmeye bırakılıyor. Tüm patatesler taze taze o gün kızartılıyor. Büyük baş hayvanlardan elde edilen iç yağ kullanıldığını da duydum, doğru mu bilmiyorum ama lezzeti oradan da geliyor olabilir.
Adeta bir kültürel miras gibi görülen patates kızartmasında önemli bir nokta da üzerine dökülen sosta. Mayonez ya da farklı özel soslar dökülüyor patateslerin üzerinde burada. Tam bir lezzet şöleni…
*Belçika hakkında geniş rehbere göz atmak için tık tık
*Jolly Tur ile Brüksel Turları için tıklayınız.