İspanya’nın en büyük özerk bölgesi Endülüs… Pencerelerinden sardunyalar sarkan evleri, her köşe başındaki sokak çalgıcıları, her yerde caddeleri süsleyen portakal ve turunç ağaçlarıyla tarihten kopup gelen bir masal diyarı adeta.
Sevilla
Şehir Arapça “akan büyük su” anlamındaki Guadelkebir’den ismini alan, 600 km uzunluğundaki Guadalquivir Nehri ile ikiye bölünmüş. İki bölümü köprüler birleştiriyor ki bu köprülerin üzerinden şehri seyretmek büyük huzur veriyor. Bu köprülerin en ünlüsü, fenerlerle süslü olan Triana Köprüsü… Santa Maria Katedrali ise Sevilla’nın en önemli simgelerinden. Zira inşasına 15. yy’da başlanmış ve yapımı neredeyse bir asır sürmüş.
Arap gotik ve Rönesans tarzı sarayların yan yana yükseldiği krallık malikanesi Alkazar da Sevilla da kendine hayran bırakan yapılardan. 13. yy’dan kalan Altın Kule ve 51. Paula Rahibeler Manastırı da mutlaka görülmeli.
Granada
İki yüksek tepenin arasında kurulmuş olan yerleşim merkezi İspanya’nın Madrid’den sonra ikinci büyük üniversite şehri. Endülüs’de kıyı şehri olmadığı halde, büyük teras, bahçe ve avlulu şık evleriyle biraz daha sayfiye havasında olan bir şehir. Şehrin en önemli turistik değeri Elhamra Sarayı.
Elhamra bugün yeniden seçilmeye çalışılan dünyanın yedi harikası sıralamasında lider durumunda. V Karl Sarayı ise dünyanın dört bir yanından getirilen çiçeklerle süslü bahçesi, çeşit çeşit balıkların yüzdüğü süs havuzu ve mimarisiyle bin bir gece masallarındaki efsanevî sarayları anımsatan bir cennet. Granada sokaklarının duvarları bir sokak ressamı olan El Nino’nun resimleriyle dolu. En ünlü meydalarında çok sayıda cafe ve mağaza bulunabilir. Granda’ya gitmişken Flamenko gösterisi izlemeden dönmemenizi tavsiye ederiz.
Cordoba
Şaşırtıcı mimarisi, görkemli tarihi, beyaza boyalı duvarları ve dolambaçlı sokakları ile adeta bir harikalar diyarı Cordoba… Cordoba denilince yapımına 785 yılında başlanan ve 987’de tamamlanan, Batı İslam sanatının en etkili yapılarından biri olan bin sütunlu ve otuz bin kişilik Cordoba Camii geliyor. Çift kemerli sütunlardan oluşan bu muhteşem yapı içerisinde ibadet edilen şapeller, bugün kilise olarak kullanılan bölüm, vaftiz eşyalarının sergilendiği oda, caminin yapımında çalışan her milletten işçilerin isimlerini yazdıkları küçük tabletlerin sergilendiği bölüm gibi alanlar bulunuyor.
Camiden çıkılınca Cordoba sokaklarına yöneliyorsunuz. Burada sağlı sollu küçük tapas barlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları yer alıyor. Biraz ilerlenince ise Mayor Meydanı’ndaki Musevi Mahallesi’ne ulaşılıyor. Musevi mahallesi en ünlü turistik yerlerden biri. Burada daracık sokaklar, çiçeklerle süslü balkonlu evler, şirin cafeler yer alıyor.
Ronda
Ronda, Romalılar döneminden kalma günümüze kadar ayakta durabilmiş pek çok eseri barındırmaktadır. Ayrıca Müslümanların İspanya’yı fethetmesinden sonra önem verdiği bölgelerden biridir. Roma mimarisi ve kültürü ile İslam kültürünü bir arada görebileceğiniz bir yer Ronda.
Endülüs turları için tıklayınız…