Vedat Milor’u son bir iki senedir takip ederim. Önerdiği ve kafama yatan bazı yerlere gittim. Kimisini sevdim, kimisini sevmedim. Ama Münhasır Kebap’a bayıldım…
Münhasır Kebap, Beyoğlu’nda Ferhan Şensoy Tiyatrosu‘nun olduğu Halep Pasajı’nın içinde. Yeri ayak altı değil o yüzden bu şahane lezzetin tanıtıma ihtiyacı var. Eskiden Cafe Krepen vardı, büyükçe teraslı ama yemekleri vasat bir yer, bildiniz mi? İşte oraya gideceksiniz.
Yer kocaman, büyükçe bir teras, masalara iskemlelere özenilmiş. Çalışanlar samimi ve içten. Biz ilk gidişimizde önden tulum peyniri ve lavaş, ara sıcak olarak ise minik lahmacun ve çöp şiş söyledik. Bu arada acılı ezme ve sezon yeşillikleri müessesenin ikramı olarak geliyor. Ana yemek olarak da kaburga ve adana kebap istedik. Acılı ezme vasat, tulum peyniri ve lavaşlar ise güzeldi. Çöp şiş ortayı geçerdi. Minik lahmacun ise süperdi. Adana kebap anlaşılacağı üzere acılı olduğu için ben uzak durdum ama iyiydi. Ama en iyisi kaburgaydı. Allah’ım o ne lezzet. Kıvamı, pişmesi, kaburganın üstündeki eti, lokum gibiydi lokum…
Münhasır Kebap’ın bir artısı da diğer kebapçılara göre inanılmaz ferah bir ortama sahip olması. Özellikle yaz aylarında tentelerin açılmasıyla da şahane bir restoran halini alıyor.
Bir hafta sonra tekrar gitmeye karar verdik. Bu sefer şalgam suyu, bir büyük boy klasik lahmacun, bir büyük boy antep lahmacunu (sarımsaklı), müesseseye özel münhasır kebap (üzerine bonfile dilimleri sarılmış adana kebap), tabii ki yine kaburga ve künefe aldık. Ben klasik lahmacunu sarımsaklıya tercih ettim ama inanın onun dışında her şey süperdi. Özellikle münhasır kebap mutlaka tadılması gereken bir lezzet. Bol fıstıklı ve kaymaklı künefe de İstanbul’da yediklerim arasında en iyilerinden birisiydi. Etler nasıl lezzetli anlatamam (anlayacağınız burada mezelere takılma, etlere koş durumu var). Hatta bu yazıyı yazarken kaburganın lezzeti aklıma geldi de yeniden gideyim diye plan yapmaya başladım…
Ambians: 3
Servis: 4
Yemekler: 4,5
Et severler için kaçırılmayacak bir mekan…
Sağlıcakla…