Bayram Tatili İçin Öneri: Komşu Yunanistan’a Gidiyoruz

Tatil denince akla çok sayıda lokasyon gelir. Yurt içi ve yurt dışı lokasyonlar arasında seçim yapmak her ne kadar zor olsa da kendimiz için en yakın yurt dışı seçeneklerini de gözardı etmemeliyiz. Günlük hayat koşuşturmacası içinde iple çektiğiniz zamanlar yok mu? Tabi ki vardır… Bu zamanların en kıymetlisi de tatil için ayıracağınız zamanlardır şüphesiz… İşte yaklaşan bayram tatili için sana harika bir önerimiz var. En yakın sınır komşumuz olan Yunanistan’da harika bir bayram geçirmeye ne dersiniz?

Bayram Tatili İçin İstikamet Antik Yunan!

Bazen bir olay, bazen bir söz ya da bambaşka bir duygu harekete geçirmeye yeter sizi. Gezmek görmek üzerine yazılan en güzel sözler ‘uzaklara gitmek’ hissini perçinler ve alır çantanızı gidersiniz. Beni Antik Yunan’a doğru harekete geçiren söz; Yazar Amin Maalouf’un, “Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler, inançlar aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama” olmuştu. Sizde kendinize bir cümle bulun ve düşün yollara. ,

Daha önce hiç yurt dışına çıkmamıştım ve yurt dışı deneyimi için en cesur adımı sınır komşum Yunanistan’a yapmak mantıklı gelmişti. İyi de yapmışım, neden derseniz kültürel anlamda hem Türkiye ile benzer ögeler içermesi yurt dışına çıkma fobimi törpülemişti açıkçası.

Yunanistan Turu Yapmanın Tam Zamanı

Son yıllarda Yunan adalarına seyahat oldukça tercih edilen lokasyonlar arasında yer alıyor. Balkanların güneyinde bulunan Yunanistan, turizm açısından oldukça gelişmiştir. Gezilecek görülecek yerlerinin çok olması, en önemli detaylardan olan yeme kültürünün de Türk kültürüne benzer özellikler taşıması ‘bayram tatilinde Yunanistan’ı bir gidin görün’ dememin sebeplerinden biridir.

Bir ülke hakkında fikir edinmek için en sevdiğim şey o ülkenin başkentini görmek olduğuna inanırım. Yunanistan gezinize başkent Atina ile başlayabilirsiniz. Jolly Tur’un Büyük Yunanistan Atina Turu ülkeyi tanımak, gezmek için ideal bir tur. Deneyimle sabittir.

Yunanistan’da Gidilecek Yerler

Yemyeşil Meriç Nehri üzerinden geçip Yunanistan Kipi Sınır Kapısı’ndan içeri adım attığınız anda başlıyor macera.

Atina’ya giderken; Meteora diğer adıyla Kalambaka kasabası Yunanistan’ın farklı turizm bölgeleri arasında yer alıyor. Neden diye sorduğunuzu duyar gibiyim. O zaman kısaca şunu söyleyeyim; yüksekliği 300 metreye ulaşan kayaların üzerine yapılan manastırlara sahip Kalambaka’da ‘dört yanında uçurumlar’ şarkısı aklınıza gelirse hiç şaşırmayın. Manastırlara çıkma cesaretini gösteren biri olarak, 13. yüzyıldaki inzivaya çekilmiş keşişlerin nefeslerini ensemde hissetmiştim. Bu arada ‘meteora’ ‘havada asılı’ demekmiş, kasabanın adı da tam uymuş.

Yunanistan’ın en eski yerleşim yeri Volos. Bir liman şehri olan Volos, Antik Magnesia bölgesinin başkenti gibi. Deniz kenarında şirin bir deniz kenti olan Volos, roman vatandaşların ağırlıkla yaşadıkları bir yer olarak samimi havasıyla insanı etkisi altına alıyor.

Ve başkent Atina… Atina’nın havası size İzmir’de bir akşamda olduğunuzu hissettirecek. Eski Yunan mimarisini iliklerinizde hissedeceksiniz. En görülmesi gereken yeri olan Atina’nın tacı olarak anılan Akropolis‘i, onun içindeki tapınak Parthenon ve daha birçok tarihi mekanı gezip görmelisiniz. Syntagma Meydanı, meşhur caddelerinden Ermau, Kolonaki Caddesi, Monastiraki Meydanı’nı da görmeden gelmemelisiniz. Bu yerlerdeki müzeleri falan da es geçmemelisiniz.

Yunanistan denince Selanik‘i asla unutmayın! Selanik, Kavala, İskeçe, Gümülcine, Dedeağaç Osmanlı’ya ait rüzgarların estiği kentler olarak sizi tarihte bir yolcuğa çıkartacaktır. Yunanistan’ın ikinci büyük kenti olan Selanik’te Atatürk Evi Müzesi’ni gezmeden olmaz. Yine Kanuni döneminde yapılan Beyaz Kule ve Bizans’a ait kale surları görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Kavala‘da; Kanuni Sultan Süleyman, Pargalı İbrahim Paşa’nın yaptırdığı su kemerleri ve camiyi görme şansınız olacak. Kavala kurabiyesini illaki duymuşsundur, hazır gitmişken Kavala kurabiyesini ana yurdundan alıp yola devam etmeni zi öneririm.

İskeçe Şehir Meydanı’nda da yine Osmanlı dönemine ait eserlerin fotoğraflarını çekip, objektifinizi Gümülcine’ye çevirebilirsiniz.

Dedeağaç‘ta da Osmanlı zamanında yapılan Deniz Fenerini görüp turu tamamlayabilirsiniz.

Yunanistan’a gitmişken adaları görmeden gelmek olmaz diye düşünüyorum. Samos Adası’na gittiyseniz, adada konaklamak için de uygun pansiyonlar bulabilirsiniz. Yeme içme anlamında adadaki restoranlar ateş pahası değil. Samos’un doğal plajları ve koylarına ayak bastığınızda kendinizi adeta bir cennette hissedeceksiniz.

Bir diğer ada seçeneği ise Mykonos Adası. Samos’un mütevaziliğinin yanında Mykonos daha lüks mekanların yer aldığı bir ada. Yel değirmenleriyle meşhur adada; deniz kenarındaki restoranlar, Little Venice’te ve ada merkezine kısa mesafede bulunan Ano Mero Köyü’nde kendinizi kalabalıktan izole olmuş bir halde bulabilirsiniz. Adaya gitmişken Meryem Ana’ya adanmış Paraportiani Kilisesi’ni de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ayrıca plajlarında sabaha kadar eğlencenin tadına varıp, bayram tatiline bir Mykonos imzası atabilirsiniz.

Yunanistan’da Ne Yenir?

Sabah kahvaltısında Koulouri yani simit ya da peynirli ıspanaklı börek yanında kahve tüketen Yunanlıların meşhur dürümü, Atina dürümü de diyebilirim; Souvlaki en beğendiklerim arasında yer alıyor. Dürüm ağır gelir derseniz etrafı denizlerle çevrili olan Yunanistan’da balık ve balık çeşitlerinden de tatmadan gelmeyiniz derim. Yunanistan’da tatmanız gerekenler arasında şunları da es geçmeyeyim; Dako (Girit Salatası), Musakka, Frappe, Yunan Salatası ve içeceklerden de uzo…