Balçiçek İlter ile Seyahat Üzerine Röportajımız

“Seyahat Heyecan ve Özgürlüktür”

Balçiçek İlter, gazeteci, televizyoncu ve seyahatsever, gezgin. Gazetecilik kariyerine 20’li yaşlarına gelmeden başlayan Balçiçek İlter, Habertürk TV’nin ana haber spikeri olarak ekranda herkese söz sende diyor ve söyleşiler yapıyor. Bugüne değin, Esma Esad’dan Angelina Jolie‘ye, Kemal Derviş‘ten Ersin Özince‘ye, Kemal Kılıçdaroğlu‘ndan Hayrünisa Gül‘e, Cem Yılmaz‘dan, Bülent Arınç‘a kadar geniş bir konuk yelpazesinde söyleşiler gerçekleştiren Balçiçek İlter’in moderatörlüğünü yaptığı tartışma programı Karşıt Görüş ise haftada bir kez Habertürk’te yayınlanıyor. İlter, bu yoğun temposunda tatil ve seyahate de vakit ayıran her şeye yeten kadınlardan. İlk seyahatini 12 yaşında otobüsle İstanbul’dan Almanya’ya yapan Balçiçek İlter’in en iyi seyahat arkadaşları ise, ikizleri Lal ve Kuzey. İlter ile yol, yolculuk, çocukla seyahat üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Balçiçek ilter için yol, yolculuk, seyahat ne ifade ediyor? Ne zamandan beri seyahat halindesiniz?

Hayatta en sevdiğim şey seyahat etmek. Seyahatin insana çok şey kattığını düşünüyorum.12 yaşında ilk seyahatimi İstanbul’dan Almanya’ya yapmıştım. O zamanlar çok fazla param yoktu, uçaklar da çok pahalıydı, otobüsle gitmiştim. Seyahatin insana çok şey kattığını düşünüyorum, çocuklarıma da bunu aşılıyorum. Onlar da çok küçük yaştan beri benimle seyahat ediyorlar. Özellikle son iki senedir çok ilginç şeyler yaptık onlarla. Arabaya atladık, İstanbul’dan çıktık Tekirdağ, Çanakkale ve bütün Ege’yi gezerek Bodrum’a vardık. Yine 2. rota olarak da ertesi yıl İstanbul’dan Eskişehir’e, Eskişehir’den Antalya’ya bu sefer güney aksını gezdik. Ve hiç rezervasyon yaptırmadık, nereyi beğendiysek orada kaldık. Üçümüz çok güzel gezdik. Bu seyahatimizden fotoğrafları Instagram’da da paylaştık çok da takipçimiz oldu o dönemde. Dolayısıyla bizim hayatımızda tatil hep var ve olmaya devam edecek.

Kendimize hedef koyarız şuraya gidelim buraya gidelim diye. Hafta sonları kaçamakları yaparız. Şubat tatilinde en son Paris’e gittik çocuklarla beraber. Paris’e gidelim Disneyland’ı gezelim değil şehri gezelim, tanıyalım diye düşünüyoruz. Çünkü çocuklara bir şehri sevdirmenin hikâyelerden geçtiğine inananlardanım. Dolayısıyla o hikayeleri anlatmayı seviyorum. Notre Dame’a gidiyoruz akşamına onun filmini izliyoruz mesela. Bu şekilde çocuklar, şehirleri daha çok seviyor ve unutmuyorlar. Paris seyahatimizden önce Budapeşte, Amerika ve Hollanda’ya gittik. Biz gezen bir aileyiz. Bütün Türkiye’yi neredeyse dolaştık. Dokuz yaşında neredeyse her yeri gördüler.

Çocukla tatil konusunda çok tecrübelisiniz. Birkaç püf nokta söyleyebilir misiniz?

Çocukla tatil çok kolay aslında. Sadece ne istediğiniz ve çocuklarınızı bilmeniz önemli. Çocuklarla tatilde ortak noktayı bulmak önemli, tabi ki sadece kendi isteklerinizi yapamayabilirsiniz. Ayrıca çocuğun kendi özelliği ve rahat ettiği şeyler vardır. Örneğin; kitap okuması, video seyretmesi lazımdır ya da acıktığında yemek yemesi. Bunları arabanıza ya da çantanıza koyduğunuz zaman kriz dönemlerini atlatıyorsunuz ve tatiliniz sakin gidiyor.

Bir de şunu unutmamak gerekiyor; çocuğa yetişkin değil ama birey gibi davranmak lazım. “Sen çocuksun sen anlamazsın”dan çok “şu otelde mi kalalım bu otelde mi kalalım” demeliyiz. Yani onlara da seçim hakkı tanımalıyız. Gerçekten tatil yapılıyorsa, her şeyi sizin belirlediğiniz tatile çocukları monte etmek yerine hep beraber karar vermek çok daha kıymetli. Mesela yemek yemeye gittiğiniz yerlerde de ‘’burada bu yemek var bunu ye’’ demek yerine ‘’bak buranın özel bir yemeği var bunu bir tadalım bakalım sevecek misin?’’ denmeli çünkü tatil bu demek aslında. Tatil sadece havuza gir çık bakıcı da çocuğa baksın demek değil. Tatillerde çocuğunuzu daha iyi tanıyorsunuz o da sizi daha iyi tanıyor. Neye tepki gösterip göstermeyeceğinizi daha iyi anlıyor. Çocuğunuzu tanımak için tatil evden çok daha etkili oluyor. Ayrıca tatillerde birlikte öğreniyoruz. Ben de öğreniyorum sadece onlar değil, çocuklar daha teknolojik. Hayatı daha basitleştirebiliyorlar, mesela oğlum navigasyonu çalıştırarak neredeyse tüm yol rotamızı belirliyor.

Çocuklarınızla birlikte konaklama tercihlerinizde değişiklik oldu mu?

Olmaz mı? Ben yarıyıl tatilinde çocuklarla birlikte gittiğimde yepyeni bir Paris keşfettim mesela. Çocuklarla gezebileceğim yeni bir Paris. Konaklama konusunda da ortak noktada buluşuyoruz. Çocuklar da bana uyum sağlamalı, ben de onlara… Ama tabi ki özellikle çocuklar küçük yaşlarda iken her şey dahil tatiller hayatıma girdi ve hayatımı kolaylaştırdı.

Sadece deniz, kum, güneş seven bir aile değiliz. Biz gezilecek, görülecek ve hakkında çok şey öğrenilecek yerleri merak ediyoruz, ama yanında denizi de olursa hayır demiyoruz. Fırsat olsa hemen yarın tatile gideriz. Çok yakın bir zamanda sürpriz olarak Antalya’ya gittik. Bavullarını hazırlattım. Gizlice gece arabaya koydum. Onları okuldan aldım. Hadi dedim, yemeğe gidiyoruz. Havaalanına gittik. Oradan da Antalya’ya. Acayip keyif aldılar. Otele gittiğimizde oda servisini nasıl ararlar, kapalı havuza gittiklerinde nerede soyunurlar bunları da öğretiyorum. Bunların hepsinin kültür olduğuna inanıyorum o yüzden de onlara bırakıyorum birtakım şeyleri. Çok komik şeyler de başımıza geliyor, ama öğreniyorlar işte.

En sevdiğiniz 3 seyahat noktası desek…

Kaz dağları, Kuzey Ege Türkiye’de en sevdiğim yer. Yurt dışında da her bir yerin ayrı bir güzelliği var. Amerika’da çocuklarla çok rahat edebiliyorsunuz. Ama gözümü kapatıp nereye gitmek isterim diye düşündüğümde Barcelona derim. Beni mutlu eden şehirlerden bir tanesi. Avrupa’da Londra’dan tutun Paris’e kadar çoğu yerden de keyif aldım. En çok sevdiğim bir diğer yer ise Yunanistan, Atina ve Yunan adaları.

En çok görmek istediğiniz yerler neler?

Küba… Küba özelliğini yitirmeden gideceğim oraya. Bir planım daha var yaz aylarında çocukları Afrika’ya götüreceğim para bulursam tabi :) Belki çocukla tatil Afrika’da nasıl geçer diye bir yazı serisi başlatabiliriz.

Balçiçek İlter’in tatil bavulunda neler var?

Bavul aslında daha çok gittiğiniz tatilin özelliklerine göre şekilleniyor. Ama çok salaş gidemem. Her kıyafete uygun ayakkabı olmalı. Topuklu ayakkabı olmadan asla olmaz çocuklarla da gitsem yine bir yemeğe gittiğimizde erkek arkadaşımla çıkıyormuşum gibi giyinebilirim. Onların da o düzeni ve titizliği tutturmasını istiyorum. Biz kalabalık bavullarla tatile gideriz. Her şeyimiz elimizin altında olsun ihtiyaç duymasak da içimiz rahat olsun deriz.

Peki tatilden dönerken genellikle ne alırsınız?

Mutlaka magnet alırım, buzdolabın üstü magnetle doludur. Ailece çikolata çok severiz. Mutlaka çeşitli çikolatalar toplarız. Amerika’ya gittiğimizde çocukların ihtiyaçlarını oradan almayı tercih ediyoruz. Gittiğimiz yere göre de değişiyor mesela en son Paris’ten dönerken zeytinyağından peynirine kadar her şeyi aldık. Ben deli gibi mutfak eşyası taşırım tabak, çanak. Yemek yapmayı çok sevdiğim için yemek malzemeleri de taşırım. İtalya’dan kurutulmuş mantar taşıyorum. İçki getiriyorum.

Anladığım kadarıyla gittiğiniz şehirlerdeki yemeklerle de ilgilisiniz tatil tercihlerinizde bir şehrin gastronomisi ne kadar etkili oluyor?

Çok etkili oluyor. Çocuklarla gittiğimde bile onların damak tadına uyacak iyi yerlerde yemeyi tercih ederim. Bizim ailecek yemek kültürümüzde hadi ekmeğin arasına bir peynir koyayım da doyayım yok. Yoğurdu kendi kabıyla masaya getirmek de yok. Yani lezzet de önemli sunum da… Çok dikkat ederim. Gittiğim yerlerde bütçeme göre daha iyi yemek yemeyi tercih ederim. Hafta sonları yemek turları yapıyoruz; Yunanistan, Kaz dağları, Samsun, Urfa, Antep gastronomi turu yaptığımız bölgeler.

Seyahatlerinizde kültüründen en çok etkilendiğiniz şehirler, ülkeler hangileri…

Dünya vatandaşı olmayı çocuklarıma da öğretiyorum. Her kültür bize uymayabiliyor, ama o kültürlerden de kendimize bir şeyler katabiliyorsunuz. Mesela en sevdiğim yerlerden biri Saint Petersburg. Kültürü ve insanları beni çok etkiledi. Keza Japonya’ya da kaç kez gittim oradan da çok etkilendim. İsveç, Norveç bana göre değil, ama insanları çok ilginç. Birçok yere gittim, ama ben galiba İstanbul gibi karmaşası olan yerleri seviyorum. Barcelona onlardan bir tanesi. Paris, New York gibi kendilerini yenileyen şehirleri çok seviyorum.

Peki sizi yollara düşüren, yolculuklara çıkaran şey nedir?

Ben ikizler burcuyum ve ikizler, her şeyi merak eden bir burç. Merak duygusuyla besleniyorum. Seyahate çıkamadığım zamanlarda bile İstanbul’da yürüyüşe çıkar, yeni yerler keşfederim. Sultanahmet, Beyoğlu, İstanbul’da en sevdiğim yerler. Hayatımda hep heyecan ve özgürlük peşinde koşarım. Seyahat benim için heyecan ve özgürlük demek.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir