Avrupa’da Aykırı Bir Ruh; Barselona

Bu yazıyı yazmadan önce çok dikkatli olmam gerektiğini biliyordum. Herkesin yazdığı gibi şurada tapas ye burada sangria iç diye tavsiyelerde bulunabilirdim. Ama bu olamazdı. Kendimi bulduğum, aşkı bulduğum bu şehir sadece bira tapas ve Gaudi’den ibaret olamazdı. Sokakları arasında gezerken her bir köşede gördüğüm devrimci ruhun izleri, özgürlüklerin Avrupa’da ki kalesi olmak sadece keyifle olacak bir şey değil, Barselonetada ki son derece kalitesiz plajdan ibaret de değil, ya da sezonun her bir haftasında düzenlenen festivaller ve panayırlardan da değil. Şehre ruhunu veren o köşe başlarındaki salaş ve bir o kadar da şık şehir ruhu…

Günümüzde insanların tezgahlardan Bangladeş yapımı tekdüze hediyeliklerini aldığı, pandomimcilerin sanatını sergilediği çiçekçilerin şehre romantizm kattığı Las Ramblas’ın iç savaş döneminde yüzlerce kişinin çatışmaya girdiği ve hayata veda ettiği yerin olduğunu kaç kişi biliyor….  Maalesef çok az… İnsanlar en şık kıyafetleriyle sokaklarda gezerken biliyorlar mı ki 1930′ larda efendim manasına gelen senior kelimesinin yasak olduğunu, bahşiş verenin cezalandırıldığını ve yoldaş kavramının ne kadar önemli olduğunu… İşçi örgütlerinin sık aralıklarla kiliseleri yağmaladığı ve din olgusunu çok da önemsemediği… Bu sebep değil mi, Gaudi’nin Sagra da Familia’sını bu kadar ihtişamlı yapmaya iten “dine dönün” diye gökyüzünü delecek gibi yükselen kulelerinde olanca gücüyle sonsuzluğa haykıran…

Las Ramblas

Barselona bir tutkudur, günümüzde her ne kadar yılda şehre gelen dokuz milyon turistin yarattığı kapitalist akım bu duruma zarar verse de, 1930’ların  giderek yükselen Avrupa Milliyetçiliği’ne kafa tutmuş, sosyalistlerin ve anarşistlerin kalesidir Barselona…

Her köşesi ayrı bir renktedir bu şehrin. Bir tarafı dar sokaklarıyla insanı getto yaşantısına sürüklerken, diğer tarafı üst katlara doğru kısalan pencereleriyle siyah beyazın tersiyle, mavi ile yeşilin eşsiz uyumunu yansıtır… Bir mimari hikayedir bu şehir. Kah İspanya gotiğinin kasveti içinizi sarar, iki sokak ötede Katalan Modenistası olarak isimlendirilen Art Neovue tarzında yapılan düz duvarsız, bolca doğa figürlü binalar içinizi açar. Sadece sokaklarında amaçsızca yürümek bile mutluluk hormonlarınızı fazlasıyla salgılatmaya yeter bu şehirde… Turlarımda her zaman dediğim gibi buraya farklı ve özel bir zaman dilimi ayırmalısınız. 16. Yy dan 21. Yy ın dahiyane yapılarını görmeniz, bu şehirde geçireceğiniz 24 saatlik zaman diliminde mümkün değil….

Barselona Sokakları

İçinde yaşaması her ne kadar muhteşemse, yukarıdan seyri  bir o kadar keyifsizdir bu şehrin. Bir tarafta ticari liman diğer tarafta yapımı süren Sagra da Familia’nın vinçleri görüntüyü bozar. Çok zaman kaybetmemek de fayda var. Malum yıllardır burada hayatını sürdürenlerin bile her gün yeni renkler keşfettiğini düşünecek olursak, zaman değerli diye düşünürsünüz bu kalabalık Akdeniz Şehri’nde…

Onlarca meydanı olsa da iki ana meydanı vardır benim için. Biri İspanya diğeri Katalunya Meydanlarıdır… İki farklı yüzdür bunlar. Birisi her ne kadar bölgede yasak olduğu için kapalı olup zevksiz bir alışveriş merkezine dönüştürülen Boğa Güreşi Arenası’nı içerisinde bulunduran İspanya sembolleri ile dolu iken, Asıl ana meydan Katalan Milliyeçiliği’nin sembolleri olan bayrakları, İspanya’dan belirli bir süre de olsa bağımsızlığını sağlayan başkan heykellerini ve ulusal haritayı üzerinde barındırır.

Katalonya Meydanıİspanya Meydanı

İşte bu ana noktada, dışarıdan kendini göstermeyen yollar sizleri 16. Yy mahallerinden, 19, yy ihtişamına doğru birbirinden farklı hikayeleri yaşatmak için kollarını açmış sizleri bekler. Bir tarafta iç savaşın izlerini takip ederek ilerleyeceğiniz Gotic ve Raval mahalleleri, ortasından geçen Las Ramblas, bir tarafta Gaudi’nin paha biçilmez yapılarının şık mağazalarla süslendiği Passeig de Gracia.

İşin en güzel yanı şehir 1900 lerin başında en kıymetli yeri neresi ise hala aynı şekilde kendini muhafaza ediyor. Geçtiğimiz yıllarda, şu sıralarda ülkemizde de yapılan İspanya emlak spekülasyonları Barselona’ya pek uğramamış. Yeni inşa edilen evler her ne kadar lüks olsalar da bir o kadar boş… Malum KATALANLAR için şehrin içerisinde oturmak bir onur… İki gram fazla lüks için şehirlerini terk etmeye hiç niyetleri yok.

Evlerin balkonuna baktığınızda iki bayrak dikatinizi çeker: Birisi Avrupa’nın en eski ulusal bayraklarından birisi olarak gösterilen Katalan Bayrağı, diğeri ise Katalan Milliyetçiliği’nin, varoluşunun en önemli simgelerinden Barselona Futbol Kulübü bayrakları. Takımın baş rakibi Real Madrid… Buna şaşırmamak gerek, birisi kraliyetin diğeri ise her fırsatta kraliyete ve kurallarına başkaldıran Katalan Halkı’nın sembolü… Barselona maç kazanır, şehirde hayat durur Bölgenin şampanyası Gava’lar raflarından çıkar yetmedi dışarıdan alınır… İşleyiş bu şekilde…

Belki iddialı bir söz ama bu şehrin yaz aylarında gezilmesi keyifli değildir… İtiş kakış dar sokaklarda turistlerin arasında yapılacak yürüyüş insana kış güneşinin altında yapılan keyfi insana vermez. Buraya gelmek için kanımca en doğru zaman Kasım, Aralık, Mart, Nisan ve Mayıs başlarıdır. Ulaşım çok rahat ve uygun fiyatlıdır. Metro her yere uzanmış kullanımınızı bekler özellikle kırmızı yeşil ve sarı hatlar şehrin cazibe merkezlerine sizleri ulaştırmak için bekler. Fakat bir hatırlatma; Şehir’i tanımanın yolu metrolar değil mümkün olduğunca yürümeyi denemektir. Çünkü şehrin herhangi bir noktasında gezerken, kendi haline bırakılmış bir mimari şaheserle karşılaşmanız olasıdır.

Hemen her rehber kitapta yazan ana noktaları gezdikten sonra turistler için yapılmış ve kalitesi düşük tatlardan uzakta kalmak istiyorsanız. Ara sokaklara girip, nispeten boş mahallelere gidilmesi gerekir. Fiyatlar uygun lezzet muhteşemdir  buradaki şık mekanlarda… Klasik tatlardan hoşlanmıyorsanız Paella yerine bir çeşit erişte olan  ya da siyah rengiyle ilk görüşte ittiren fakat sarımsaklı alioli sosuyla muhteşem bir tat haline gelen  denenebilir. İçecek olarak ise Sangria yerine Tysana, restaurantlarda tatmanızı bekler.

FideuaArroz Negro

Her ne kadar zamanınız az olursa olsun mutlaka ama mutlaka ST. Phelip Neri Meydanı görülmelidir. İç Savaş’ın izleri’nin en acı biçimde görüldüğü kurşun delikleri hala yerinde durup geçmişin acılarını gözlerimizin önüne serer. Müzeler pahalıdır bu şehirde Gaudi’nin ünlü modernista evi Casa Battlo 22 €, Sagra da Familia ise 16,5 €’luk giriş ücretine sahiptir. Fakat görülmeye değer mi? KESİNLİKLE!

Şehir pek çok güzel bölgesini 1992 olimpiyatlarına borçludur. Hemen her şey ya o dönemde yapılmış ya da restore edilmiş. Özellikle Mont Juic Tepesi ve çevresinde yapılan düzenlemeler Olimpik Liman‘da ki özel alan, Poblenou Liman bu dönemde yapılan iyileştirmelerin sonucu. Öyle ki şehrin yaşlıları önceki dönem 50-60’lar Barselonası’nın günümüzle taban tabana zıt olduğunu geçmişte var olan trafik güvenlik sorunlarının büyük ölçüde bu dönemde halledildiğini anlatırlar.

Şehirin bir diğer cazibesi ise Parc Guell’dir. Nispeten şehrin dışarısındadır 24 numaralı otobüs sizi parkın yanına kadar ulaştırır. Fakat metronun var olmayışı ve bütün turistlerin bu hattı kullanması sizi “acaba taksi kullansak mı?” diye düşündürtebilir. Haklısınız! Ama çat kapı gitmeyin. Giriş ücretli ve her saatte belirli sayıda gezgin kabul ediliyor. Önceden rezervasyon yapılabilir.

Parc Guell

Şehirin çevresi de içi gibi zengin. 35 km uzağında marjinal köy olarak da bilinen Sitges mart ayında karnavala ve bağımsız film festivallerine ev sahipliği yapar. Elele tutuşmuş hemcinsler görürseniz hiç şaşırmayın. Dünya üzerindeki önemli bir toplanma bölgesi Barselona ile beraber… Bu bölgenin özelliklerinden bir tanesi… Bu arada gelmişken, dünyaca ünlü Katalan Şarapları’nın yapıldığı yer olan Penedes’teki şarap mahzenleri ve üzüm bağlarını gezebilirsiniz. Ama bir hatırlatma tadım ücretli. Kuzeye doğru kiralayacağınız arabayla yapacağınız yolculuk sizi dünyaca ünlü deniz rotası Costa Brava’ya götürür. Bence en güzel köyler La Franc, Calella, La Escala ve Pala Frugell ve Palamos

Her bir koyda saklı kalmış küçük köyler ve onların denize bakan kısımlarında yapılmış eski pansiyonlar. Siz siz olun bu noktada lükse değil doğaya ihtiyacınız olduğunu unutmayın en güzel dekor doğanın kendisi aynı ünlü Katalan Mimar Anton Gaudi’nin düşünceleri gibi Fiyatları dört yıldızlı otel ayarında fakat ilgi ve kalite muhteşem…

Biraz iç tarafta, Girona Şehri tarihi dokusu yüzyılların yorgunluğunu taşıyan surları ile tam anlamıyla bir açık hava müzesi ayrıca Kabalizm açısından tarihi değere sahip. Burada gelmişken Belediye binasını mutlaka görün. Katalan Bayrağı’nın yanında İspanya Bayrağı’nın olmayışı hemen dikkatinizi çekecek. Buradaki halkın hemen hemen tamamı İspanya’dan ayrılık taraftarı ve Anayasal Monarşi’ye karşı… Aynı zamanda önemli bir gourmet mekan Girona dünyanın en iyi restaurantlarından birisini de barındırıyor.

Fransa Sınırının yanı başında ise Küçük bir kasaba Figueras’da Salvador Dali Müzesi mutlaka gezilmesi gereken bir Sürrealist Mabed. Bu dâhiyi ister sevin, ister sevmeyin ama yaklaşık 20 yılda hazırlanan bu yeri mutlaka görün.

Günde dört direk uçuşla rahatça ulaşabilirsiniz bu rüya bölgeye özellikle Merce festivali sırasında gelirseniz havai fişek gösterilerini izleyin, davulların sesleri arsında kendinizi kaybederken, sokaklarda elinizde illegal de olsa içilmesine göz yumulan içkinizle binlerce insanla eğlencenin tadına varırken BEN ÖZGÜRÜM! diye bağırmaktan çekinmeyin. Çünkü burası Barselona… Avrupa’nın diğer yüzü…

Jolly Tur ile Barselona Turları için tıklayınız.

blank

1980 istanbul doğumlu. 1998 yılından beri turist rehberliği yapıyor... Hobisi; mesleği...

2 Yorum

  1. Ben de gördüğümde şaşkınlıkla 7 muhteşem gün geçirdiğim bu şehirden, her ne kadar sn.yayzr’ın anlattığı kadarını görmesem de, aynı tadı aldığımı ve hayran kaldığımı söyleyebilirim. Keşke daha çok imkanım bir süre yaşasam! o gezide gittiğim bir BARCELONA maçında ilk defa Messi’ yi seyretmiş , insanları ile çok yakından tanışmış ve sıcsk bulmuştum!

  2. Geleli 15 gün bile olmadı ama özlediğim ve delice orada yaşamayı düşündüğüm ,karış karış yürüyerek ayaklarımın su toplamasına aldırmadan defalarca arşınladığım ruhu sokaklardaki şehir..iyi ki görmüşüm seni..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir