Eğer Akyaka’ya doğru yolculuk planlıyorsanız Akyaka otelleri araştırmasına da başlamışsınız demektir. Metropollerin yoğun kalabalıkları ve yalnızlığından arınmak, çam kokusu ve ırmak serinliğini denizin büyüsüyle harmanlamak ihtiyacında iseniz Akyaka doğru bir karar olacaktır. Gökova Körfezi‘nde minik bir kasaba olan Akyaka gezisi ile yolculuğa başlayalım.
Akyaka
Serin, sakin, tenha ve ahşap evlerle bezenmiş mimarisi, mavi bayraklı plajları, rüzgarda nazlı bir gelin edasıyla salınan palmiyeleri, hiddetlendiğinde ise kükreyen kabaran dalgalarıyla cennetin bu düzlemdeki yansımasıdır Akyaka.
İzmir’den hareket edip Akyaka‘ya ulaştığımızda dikkatimi çeken ilk unsurlardan biri olmuştu burada dağın, denizle; ırmağın ise denizle kucaklaşması olmuştu. Sakin, sessiz ve vakur duruşunun yanında Azmak kıyısındaki mekanlarıyla rakı balık keyfi yapabileceğiniz, hatta şansınız yaver giderse su samuru, yılan balığı, sazan ve ördekler ile selamlaşabileceğiniz, gitar seslerinin saman yoluna dek ulaşabileceğini ruhunuzun derinliklerinde hissedeceğiniz arındıran Akyaka..
Akyaka’ya gitmeden önce Azmak kıyısınının muhakkak gidilmesi gereken yerlerden biri olduğunu not alırken ‘azmak’ sözcüğünün de ne anlama geldiğini öğrenmek adına sözlük karıştırdığımda akarsuyun denize döküldüğü yer anlamına geldiğini öğrenmiştim. Özellikle yaz kış buz gibi akan kaynak suları ile Kadın Azmağı’nın bu bölgede ayrı bir önemi vardır.
Deli rüzgarları ve muhteşem koylarıyla sizi çağıran bu yeryüzü cennetinin tarihçesine göz gezdirdiğimizde 2600 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu görmekteyiz. Geçmişte İdima adı verilen bölgede kurulan Akyaka Karia’nın güney ucunda yer alan bir kenti olmuştur.
Saitlerin, çobanların ve hatta “Panik” sözcüğünün de kaynağı olan tanrı Pan bu bölgede oldukça önemlidir. Hatta kentte basılan paraların bir yüzünde Pan resmedilmiştir.
Akyaka Otelleri
Kargaşa ve gürültünün ortasında bunaldığınız anda gidebileceğiniz yegane yerlerden biri olan Ege’nin bu saklı cennetinde Nail Çakırhan’ın Akyaka mimarisine damga vurmuş evleri beldede ayrı bir tarz yaratmıştır.
Ula doğumlu ünlü gazeteci, şair, uluslararası bir üne sahip olan mimar ve restoratör Nail Çakırhan geleneksel mimariyi günümüze taşıyarak 1983 yılında dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü’nün sahibi olmuştur. Mimarlık eğitimi olmadan bu ödülü alan tek sanatçı olması yönüyle de önemli bir yere sahip olan Nail Çakırhan kelimenin tam anlamıyla Akyaka’ya mimari dehasıyla hoş bir tarz yaratmıştır.
Jolly Tur’un davetlisi olarak Akyaka’da bulunduğumuz esnada konaklamış olduğumuz, Akyaka’nın kelimenin tam anlamıyla “İnci”si diyebileceğim GÜMÜŞ KONAK Nail Çakırhan’ın Ağa Han Mimarlık ödüllü evlerinden esinlenerek inşa edilmiş. Odalarından her biri farklı bir mimariyle tasarlanmış olan Gümüş Konak ahşap ve taş işçiliğinin harmanlanması ve en güzel örneklerini vermesiyle göz doldurmakta.
Akyaka’nın Kadın Azmağı yakınında yer alan Gümüş Konak güler yüzlü, sıcak-samimi personeli, birbirinden güzel ve rahat edebileceğiniz ferah odalarıyla 12 ay boyunca hizmet veren birbirinden güzel 17 odasıyla dikkat çekmekte. Bunun yanında dağ ve Azmak manzaralı odalarıyla günün yorgunluğunu atabileceğiniz konforuyla sizi evinizde hissettiren şirin bir mekan.
Gümüş Konak’ta dikkatimi çeken noktalardan biri ise havuz başında geleneksel Ege tatlarıyla harmanlanmış kahvaltı menüsünün oldukça zengin ve lezzetli olmasıydı. Açık yüzme havuzu, teras ve bahçe gibi imkanlara sahip olması ise konukları için bir başka artı. Gökova’nın ve Akyaka’nın doğallığını huzur ile birleştirmek isterseniz önerebileceğim yegane mekan Akyaka’nın İncisi Gümüş Konak’ı olacak. .Akyaka otelleri araştırması yapıyorsanız size burayı gerçekten öneririm.