Amerika Birleşik Devletlerinde bir grup işçinin 1 Mayıs günü patronlarına isyan edip greve gittikleri gündür. Bu gün daha sonra tüm dünyada ses getirmiş ve kutlanmaya başlamıştır. Fakat Küba’da 1 Mayıs bambaşka bir coşkuyla ve eğlencelerle kutlanır.
Ben de 1 Mayıs’ı Küba’da kutlamanın ayrıcalığına erişenlerdenim. Gelin o güzel anları paylaşayım:
İstanbul’dan Küba’nın başkenti Havana’ya uçtum. Havana‘nın sokakları ve insanları beni tabir-i caizse büyüledi. Sokaklarında özgürce ve pervasızca dolaşıp Küba’nın tadını çıkardım. Havana’yı üç bölgeye ayırmışlar, bu bölgeleri ayrı ayrı gezdim. Bu gölgeler Eski Havana, Havana Merkezi ve Modern Havana…
Meydanlar her şehrin kalbidir. Ben de şehrin kalbi Katedral Meydanından gezmeye başladım. Bu tarihi meydanda at arabalı, purolu Küba insanlarını göreceksiniz. Fotoğraf çektirmek isteyen ve bunun karşılığında ücret almak isteyen pek çok insanı burada görüyorsunuz. Buradaki küçük kafelerde oturup Küba kahvenizi yudumlayıp keyif yapabilirsiniz. Bu meydana ismini veren San Cristobal de la Habana Katedraline de mutlaka girin.
Havana’yı doya doya gezdikten sonra İspanyol sömürgesi kasabası Trinidad‘a geçtim. Bu kasaba UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor ve son derece iyi korunmuş. Kasaba binalarıyla, sokaklarıyla adeta 1800’lü yılları yansıtıyor. Şehirde Tarih Müzesini, Trinidad Kilisesini ve Mimari Müzesini gezdim.
Trinidad’ın rom, limon, bal ve su ile yapılan içkisi ile meşhur La Canchanchara Bar‘a gidip kasabanın insanlarını ve sosyal hayatını daha da özümsedim.
1 Mayıs Kutlamaları
1 Mayıs sabahı sabahın ilk ışıklarıyla Havana’da sokağa çıktım. Gözlerime inanamadım. Sabahın altısında neredeyse tüm Küba halkı sokaklardaydı. Bir kısmı çocuklarıyla ailecek, bir kısmı da arkadaş gruplarıyla gönül gönüle vermiş sokaklara dökülmüştü. İnsanların üzerinde sloganlı tişörtler ya da Che Guevaralı tişörtler vardı. Herkes tek yürek olmuş Devrim Meydanına yürüyordu.
Meydana insan seliyle ulaştığımda sadece Küba değil diğer devletlerin de bayraklarını taşıyan insanlar olduğunu gördüm. Diğer milletlerden de benim gibi bir çok insan 1 Mayıs’ı Küba’da kutlamaya gelmişti.
Meydanda binlerce insanın toplandığı Devrim Meydanında Küba’nın bağımsızlık öncüsü Jose Marti anısına yapılmış anıtın önünde konuşmalar yapıldı. Sonrasında geçit törenine geçildi. Yalnız bizdeki gibi iki dirhem bir çekirdek askerlerin yürüyüşü şeklinde değil bu geçit. Halktan insanların oluşturduğu bando eşliğinde halkın yaptığı bir geçit töreni.
Yürüyüş esnasında şarkılar, marşlar söylendi, sloganlar atıldı. İnsanlar şarkılar ve davullar eşliğinde dans edip deliler gibi eğlendiler. İnsanların ellerinde Küba bayrağı, diğer ülkelerin bayrakları elden ele geçiyor. Bir ara birçok Türk bayrağı bile bir araya geldi.
Gruptaki Türk arkadaşlar ay yıldızlı tişörtlerini Kübalıların tişörtleriyle değiş tokuş yaptı. Kübalı dostlar bizlere rom ikram ettiler. Bambaşka milletten insanlarla dans ettik. O kardeşlik, dostluk havası gerçekten ilham vericiydi.
1 Mayıs günü anma ve geçit töreninden sonra herkes Küba sokaklarına dağıldı. Kübalıların bağımsızlık günlerini bu denli coşkuyla ve eğlenerek kutlamalarına ortak olmak çok güzeldi. 1 Mayıs’ı yerinde, o coşkun duygularla kutlamak inanın paha biçilemezdi.
Eğer siz de 1 Mayıs’ı Küba’da kutlamak isterseniz 1 Mayıs Küba turunu tavsiye ederim. Hem Küba’yı gezebilir hem de bu özel günü yerinde kutlayabilirsiniz.